İmam Hatip okullarına hız verildi.
Artırılması için gayret sarf ediliyor.
İhtiyaçmış, değilmiş aldırış eden yok.
Çünkü amaçları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.
İmam Hatip okulları neden kuruldu?
İmam-Hatip ve vaiz ihtiyacını karşılamak için.
İyi de kelimenin tam anlamıyla cılkını çıkardılar.
Siyasete alet ettiler.
Hatta o okullara dayatır hale getirdiler.
Olacak şey mi?
Şüphesiz olmamalı.
İmam Hatip okulları, ihtiyaca binaen kurulmalı.
İhtiyaç yokken kurulmaları israftır.
Dolayısıyla günah.
Sevgili Mustafa Genç birkaç gündür İmam Hatipleri yazıyor.
Karşı çıkanlara tepki gösteriyor.
Hatta yetersiz buluyor.
Katılmam beklenemez.
İmam Hatipler, etkin meslek okulları haline getirilmeli.
Onların arzulanan eğitimi sağlamalarına zemin hazırlanmalı.
Dayatılan okullar haline getirilmemeli.
İsteyenin gidip okumasına katkı sağlanmalı.
Hatta bu okullarımızdan mezun olanlara İlahiyat fakültelerinde okumaları için kolaylıklar sağlanmalı.
Dinimizi daha iyi anlayan, halkı da daha iyi bilgilendiren din adamları yetiştirmeli.
Bugün küçücük ilçelere bile İmam Hatip okulları açılıyorsa bir değil, bin kez düşünülmeli.
Toplumu kendi düşüncelerine göre yönlendirme gayretlerine kutsal dinimizi kullanmaya çalışmak; her şeyden önce etik değil.
Yapılmak istenenlere karşı gelmek, dinimize olan saygımız ve inancımız gereği.
Bugün ülkemizde adım başı cami yapılıyor.
Adım başı İmam Hatip okulları da.
Kabullenilecek şey mi?
Üzülerek belirtmek isterim ki, son yıllarda dine dayatmalar dinimize zarar veriyor.
İnsanları uzaklaştırıyor.
Dikkatinizi çekiyor mu?
Cuma günleri camiler artık dolmuyor.
Daha geçenlerde Bafra’da bir genç anlatıyordu:
Bizi Atatürk’ten CHP, dinimizden de AK Parti uzaklaştırıyor.
O gencin söylediklerini yabana atmamalıyız.
Atatürkümüze de dinimize de sahip çıkalım.
Her ikisinden bizi uzaklaştırmaya çalışanlara da itibar etmeyelim.
Ne dersiniz?