Mavi Marmara, artık ağaç ve demir parçalarından meydana gelmiş bir yolcu gemisi değildir.
O, bir Hakk’ın mücessem sembolüdür.
Şehrimizi ziyaretinde Samsun’da değildim, Ankara’daydım.
“MAVİ MARMARA”, bir avuç insanın çoluk- çocuklarıyla birlikte küresel zulme yerel başkaldırının sembolüdür.
Şimdilerde bu sembolü kentimizde misafir ediyoruz.
Bu onuru Samsunlulara yaşatan Canik Belediye Başkanı’na ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz.
Samsunumuz 19 Mayıs 1919 Bandırma Vapuru ile bu tür çıkışlara alışıktır. Tarihi yeniden mi yaşıyoruz?
Bandırma Vapuru, Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışını mücessemleştirmiş ve bunun sonucunda tarih kitaplarımızda çocuklarımıza öğrettiğimiz yalanları somut bir şekilde ortadan kaldırmıştır.
Mavi Marmara Gemisi ise İsrail’in küresel zulmünü mücessemleştirmekte (somutlaştırmakta)dir.
Mavi Marmara Gemisi’ni gören herkes, orada masum insanların kanlarının kokusunu almakta, mazlumların feryatlarını duymaktadır.
Hangi insandır ki, bu kokuyu almasın ve bu feryatları duymamış olsun?
Mavi Marmara bir umut yolculuğunun adıdır.
Hak ve adaletin er-geç tecelli edeceğinin ifadesidir. Hakk, her zaman galiptir. Zulmün payidar olduğu görülmemiştir.
Mavi Marmara’nın şahsında tüm mazlumları selamlıyoruz. Hakk’ın vaadettiği günler yakındır.
Tarihi yeniden yazmak buna derler.
İnsanın kendisini 19 Mayıs 1919’da görmemesi mümkün değildir.
Başta Filistin halkı için olmak üzere tüm mazlumların diriliş sembolü olması dileğiyle bu güzelliği Samsunumuza yaşatan yetkililere teşekkür ediyoruz.
Selam ve dua ile.

NOT: İstiklal Marşımızın kabul edilişinin yıldönümünü kutluyorum. Kent dışında bulunduğumuz için birkaç gün yazılarımıza ara vermek zorunda kaldık.