TBMMdeki bu görüntülerin nedeni bellidir...
Milletvekilini,liderinin gözünün içine bakan,
tak dediğini şak diye yapan,bir daha seçilememe
korkusuyla suskun bırakan
sistem suçludur...
Başbakan Tayyip Erdoğan için
Peygamber tanımlaması
yapan İsmail Hakkı Eserin bu gafı,
aslında çürümüşlüğün
hangi noktaya ulaştığını
gösteren bir ibret belgesi gibidir...
O parti, bu parti diye ayırmıyorum...
Hangisinin listesinde liderine biat etmeyecek
vekil var?..
Vekillikten umudunu kesmişler hariç...
En yakın arkadaşını, akrabasını ve hatta
sekreterini vekil yapanlar kimler?..
Bugüne değil,düne de bakın!..
Lider ne derse odur!..
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğanın ihraç uyarısı üzerine partisinden istifa eden
Eserin Peygamber tanımlaması
yanlıştır ama aynı zamanda da
bir tespittir...
Gerçi, Başbakan Tayyip Erdoğan,siyasi hayatını sona erdirecek bir milat ortaya koymuştur
ancak ya diğerleri?..
Elbette, böyle bir tanımlamayı,
inançlı biri olarak hiçbir liderin
kabullenmesi mümkün değildir...
Liderler, bu tür söylemlerden, dahası ileri seviyedeki yalakalıklardan rahatsızlarsa,bunu önlemenin yolu, öncelikle parti içi demokrasiyi geliştirmek ve milletin vekil adayını
yine milletin belirleyeceği bir sistemi işler hale getirmektir...
O zaman hiçbir milletvekili,
böylesine bir yanlışlığın içinde gülünç duruma düşmez...
O zaman TBMMde böylesine utandıran
görüntüler ortaya çıkmaz...