Sahnede oynanan tiyatro eseri değil.
Sahada her türlü zorluklara rağmen yaşam savaşı veren Samsunspor’un hali bu.
Acılarıyla ve çaresizliği ile baş başa bırakılan bir takımın öyküsü.
Hem de Karadeniz’in en büyük ili Samsun’un tek markası.
Sahipsiz.
Parasız-pulsuz.
Teknik Direktör Erhan Altın’ın deyimi ile delikli kuruşa muhtaç.
Ayakta durmaya çalışan.
Yıkılmamakta direnen.
Bir umut beklentisi içinde kalan.
O ufacık umutla görevini aslanlar gibi yapan teknik kadro ve futbolcular.
Bu inançlı gençler iyi hazırlanmış görüntüsüyle.
Verdikleri mücadele ile.
Sahipsiz bırakanlara size rağmen dercesine güçlü rakipleri Urfaspor’a karşı oynadı.
Kazanma adına her şeyi yaptı.
Olmayınca olmuyor.
Çokça gol pozisyonuna rağmen atamadı.
Rakibin gol pozisyonlarına fırsat vermedi.
Kendi sahasında galip gelemese de bir puanla ‘Yıkılmadık ayaktayız’ mesajı verdi.
Samsunspor, sorumluluğunun bilincinde.
Yolu açık.
Hem yaşam mücadelesi veriyor.
Hem de futbol mücadelesi.
İşin acı yanı görmesi gerekenler görmek istemiyor.
Bir kısım taraftar da yıkmak için arzulanmayan yola daha maçın başında başvurdu.
Yönetimin istifasını istedi.
Olumsuz tezahüratlarda bulundu.
Yakışmadı.
Diyeceksiniz ki, küçük bir grup.
Doğrudur.
Sinek ufak ama mide bulandırıyor.
Genç futbolcuları etkiliyor.
Kısacası; Samsunspor güçlü rakibi karşısında iyi oynadı.
Kazanabilirdi de.
Kaybedebilirdi de.
Berabere kalışı her ne kadar iki puan kayıpsa da elvan elvan dertler dikkate alındığında bence önemsenmeli.
Samsunspor, tarihinin en sahipsiz döneminde.
Yönetimin istifa etme olasılığı yüksek.
İstifanın bugünleri aratması korkumuzdur.
Sahipsiz ve zorda bırakanlar utansın.
Ne dersiniz?