Kahvehane ve berber koltuğu tartışmaların haricinde son günlerde suya sabuna dokunmama sessizliğindeki Baframızda, Kaymakam Sayın Halis Arslan’ın Halk Eğitim Müdürlüğü ile ilgili “Hayali kurslar” çıkışı adeta damga vurdu.
Gazetemiz Bafra Temsilcisi Sevgili Ümit Ceylan’ın derinlemesine haber algısı olmasa, o da güme gidecekti, anlayamayacaktık ama neyse.
Neydi bu çıkış?
Hatırlayalım.
Haber aynen şöyle:
“Bafra Kaymakamı Halis Arslan, HEM koordinatörlüğünde bazı hayali kurslar açılarak devletin zarara uğratıldığını söyledi. Arslan, Bazı merkezlerin haksız kazanç kapısı haline geldiği ortaya çıkmaktadır. Bir kısmının da hayali kurslarla ücret aldığı, derse gelmedikleri hatta başka kursa gittikleri halde ücretini tam aldıkları tespit edildi. Soruşturmada yıllardır sistemli olarak yapılan yasadışı işlemlerle kamunun binlerce lira zarara uğratılarak haksız kazanç elde edildiği anlaşıldı dedi.
Şu an soruşturma aşamasında.
Kabul edelim iddia ciddi.
Eden için de maruz kalan içinde.
Öncelikle belirtelim ki eskilerin tabiri Bafra’da tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen her kim olursa olsun, hesabı sorulmalı.
Ancak; Bafra Kaymakamı Sayın Halis Arslan ve Bafra Halk Eğitim Müdürü Sayın Yalçın Ak arasında bir soğuk savaşın olduğu yönünde iddialar da yok değil ilçede.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın puan sistemi ile okul yöneticisi atanması uygulamasına yapılan itiraz soncu mayıs ayı içerisinde görevine geri dönen 3 müdürden biri olan Sayın Ak ile Kaymakam Sayın Arslan arasındaki doku uyuşmazlığı, zamanla kendini göstermişti.
Yine mayıs ayı içerisinde Öğrenme Şenlikleri ve Halk Eğitim Merkezi yıl sonu sergisinde Bafra Kaymakamı Halis Arslan protokol konuşmasını yaparken, eski müdür Hamdi Yıldız’ı ayağa kaldırıp, bir yıllık görev süresinde gerçekleştirdiği çalışmalar ile ilgili methiyeler düzerken, görevi başında olan Yalçın Ak’ın adını bile anmamış, yapılan üvey evlat muamelesi o günlerin yerel gazetelerinde “skandal” olarak ifade edilmişti.
Bir yıl süre içinde gençliğinin verdiği enerji ile birçok girişimde bulunan Sayın Hamdi Yıldız’ın hizmetleri yadsınamaz.
Belirtelim.
İlçe sağduyusunda, son zamanlardaki bu çıkışın daha çok siyasi olduğu yönünde ciddi kuşku ve endişeler olduğu kesin.
Aynı sağduyu, ortaya konan hassasiyetin diğer kurum ve kuruluşlara da uygulanıp uygulanmayacağı noktasında meraklı bir beklenti içinde.
Düşünüldüğünde bu merak listesinin bir hayli uzayabileceği de kesin.
Sürecin soruşturma aşamasında olduğu bu günlerde iki bariz gerçek ortaya çıkmakta.
Birincisi, başta da ifade ettiğimiz gibi ortada bir yanlış var ise sonuna kadar gidilmeli.
İkincisi, “Devlet Baba” nın ilçedeki temsilcisi, her kuruma, kurum yöneticine ve halka eşit mesafede olmalı.
Sorguda da sempatide de şefkatte de…