Yönetimdeki en önemi unsurlardan birisi çift başlılıktır. Kurumsallaşmaya çalışan ülkemiz şirketlerinde de en büyük sıkıntılardan birisi de yönetimde meydana gelen çift başlılık sorunudur.
Aile içinde baba şirketi kurar ve belirli bir noktaya getirir. Sonrasında da aile bireylerinden birisi okuma zamanı gelir ve üniversiteye gider ve okulu bitirdikten sonra da şirketin başına geçer.
Aile büyükleri, haklı olarak bir gurur yaşamaktadır. Ne de olsa artık aile içinde işletme ya da işletmecilikle alakalı bir bölüm okumuş ve şirketi bir noktaya getirecek olan oğul ya da kız evlat işin başına geçecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var ki o da oğul ya da kızın acemi olmasıdır. Baba hemen işleri toplanacak ve profesyonelce yönetilecek diye beklerken; yeni mezun evlat yönetsel olarak hata yapma eğilimindedir ve bu eğilim, şirket için çok da olumlu olmayan sonuçların ortaya çıkmasına neden olabilecektir.
Dolayısı ile aile büyüklerinin yapması gereken çocuklarının yeni mezuniyet sonrasında kendi işleri ile alakalı olarak başka firmalarda çalışmasını sağlamak ve edinilen tecrübe ile de kendi şirketlerinin daha profesyonel şekilde yönetilmesini sağlamaktan geçmektedir.
Yönetsel olarak dikkate alınması gereken bir nokta da hem evladın hem de babanın farklı yönetim anlayışına sahip olacağıdır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, baba ve evladın alınacak olan kararlarda yeknesak olması başka bir deyişle aynı doğrultuda karar vermesidir. Elbette karar verilirken; belirli noktalarda anlaşmazlık ortaya çıkacaktır. Ancak yönetim kurullarında ve diğer kararların alınması sırasında kararsızlığı çalışanlara sirayet etmemesidir.
Bu tip durumların olması durumunda da çalışanlar arasında gruplaşmalar olacak ve bu da şirketin geleceğini etkileyecektir.
Çift başlılık her zaman zarar getirir.