Bugünlerde dünya gündeminde “Volkswagen araçlarının emisyon ölçümleri” konusu var.

Uluslararası Temiz Hava Sahası ve Taşımacılık Komisyonunun Batı Virginia Üniversitesi’nden istediği araştırma sonucunda ortaya çıkan “Dizel araçlarda olması gerekenin 40 kat üzerinde bir salınım gerçekleştiği” tespitiyle başlayan, devamında Volkswagen yöneticilerinin hileli yazılım kullandıkları itiraflarıyla şekillenen, EPA’nın (ABD Çevre Koruma Ajansı) Volkswagen’i“Temiz Hava Yasası’nı” ihlal etmekle suçlayarak, 500 bin aracı geri çağırması istemiyle Amerika’dan Avrupa’ya sıçrayan ve dünya geneline yayılmaya devam eden bir süreç.
Dünya otomotiv tarihi için büyük bir dönüm noktası olması beklenen skandal, beraberinde Almanya ekonomisi için tehditleri de getiriyor.

Skandalın sebeplerine, ayrıntılarına girerek kafanızı karıştırmak istemiyorum. Zira, 3 Eylül’de yapılan bir toplantıda Volkswagen yöneticileri,”Defeat Device” yani hileli yazılım kullanıldıklarını itiraf ederek suçu kabullenmiş durumdalar.

Ancak Avrupa’nın birinci, dünyanın ise 4. güçlü ekonomisi olan Almanya için otomotiv endüstrisinin önemini ve içeriklerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Almanya’nın en büyük ve bünyesinde en çok personeli bulunduran sektörü otomotiv sektörüdür. Bu sektörün cirosu 263 milyar Avro olmakla beraber en çok mesleki eğitim imkânı sunan sektördür. Ar-Ge çalışmalarına 20 milyar Avro’dan fazla miktar harcanırken, her gün yeni 10 patent bildirimi yapılmaktadır. Bu sanayi kolunda Ar-Ge, satış, üretim, yönetim alanlarında 710.000 kişi istihdam edilmektedir. Alman ihracatının %17,5’i otomotiv sanayisine aittir.Üretilen otomobillerin %70’i ihraç edilmektedir. Yapılan ihracattan 85 milyar Avro gelir elde edilmektedir. Alman endüstrisinin Ar-Ge harcamalarının %36’sını otomotiv sektörünün Ar-Ge çalışmaları kapsar ve bu durum otomotiv sanayisinin Alman ekonomisi içerisindeki önemini gösterir.Dünyada üretilen her 5 otomobilden biri, dünyadaki lüks otomobillerin %80’i Alman üretimi otomobillerdir.
Türk-Almanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın “Almanya Otomotiv Sanayi” bilgi notlarından derlediğim bu bilgiler, konunun gerek Alman ekonomisi gerekse dünya otomotiv sektörü açısından içerdiği tehlikeyi açıklamaya yetecektir.

Küresel sistemde savaşların artık ekonomi ve teknoloji savaşlarına dönüştüğünü hepimiz biliyoruz. Gelişmiş ülkelerin egemenliklerini sürdürmekte sık sık ekonomik ve teknolojik tetikçileri oyuna soktuklarına şahit oluyoruz. Yaşanan bu skandal da benzer bir çalışmanın ürünü mü?

Okuma yapabilmek için henüz erken. Doğruyu görebilmek için beklemekte fayda var.

Hatırlatmak istediğim diğer bir husus ise ülkemizde yaklaşık 4.000 adet otomotiv yan sanayi ürünleri üreten ve ihracat eden firmalarımızın olması ve gerçekleştirdikleri yıllık 8,2 milyar dolar ihracatın 2,1 milyar dolarını Almanya’ya yapması. Otomotiv yan sanayi firmalarımızda yaklaşık 203.000 personel istihdam edildiğini de unutmamak gerek!..(¹)

Eminim ki yazımı okuduktan sonra “Volkswagen Skandalı”na bakış açınız değişecektir.

Sağlıcakla


(¹) Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı , Otomotiv ve Yan Sanayii Sektörü Raporu , 2014