İki hafta önce almıştık haberi.

Amerika’da yaşayan Türk Bilim İnsanı Prof. Dr. Aziz Sancar 2015 Nobel Kimya ödülünü kazanmıştı.

Gündemin anlık olarak değiştiği ülkemde yaşanamadı bu mutluluk.

Tanıyamadı insanlarımız Sancar’ı.

İlk önce Arap, Kürt yapıldı sosyal medyada, yakınları açıklama yapmak zorunda kaldı.

Sonra terör saldırıları ve Suriye’deki olaylarla gündemde kaynadı gitti. Oysa Mardin’in Savur İlçesi’nde başlayan yaşam yolculuğunun nerelere uzandığı, insanlık açısından ne denli önemli çalışmalar sürdürdüğü, başarısının nedenleri irdelenerek gençlerimize rol model olması sağlanabilirdi.

Bilimsel çalışmalarımızdaki eksiklikleri nasıl aşabileceğimiz konusunda tartışma platformları oluşturarak çıkış noktalarını arayabilirdik.

Televizyon programlarına kendisini davet edip halkımızın onu tanımasını ve hikâyesini öğrenmesini sağlayabilirdik.

Ama olmadı.

Halkımız yine cambaza mahkûm edildi.

Sormadan edemiyorum kendime “ Anavatan sevgisini net bir şekilde ortaya koyan, aldığı eğitimin başarısındaki büyük etkisini açıklayan, kendi değerlerini içselleştirebilmiş bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar tam tersini yapıp ülkesine ağır eleştiriler yapmış olsaydı, durum böyle mi olurdu?” diye.

Tüm TV kanalları söyleşi programları yapabilmek için sıraya girmez miydi?

Gazetelerimizin tamamında röportajları boy boy yayınlanmaz mıydı?

Tebrik ediyorum Prof. Dr. Aziz Sancar’ı.

Teşekkür ediyorum Prof. Dr. Aziz Sancar’a.

İnsanlar için değer yaratan çalışmalar yapıp, bilimsel alanda ülkemizi tüm dünyaya tanıttığı için.
Sağlıcakla