Üstad Sezai Karakoç’un Masal şiirinde betimlediği 7. Oğul itirazı gerçekte ne anlama gelir? Doğunun Batı uygarlığına karşın naif bir itirazı mı yoksa modernizm imkânlarından yoksun doğunun, ekonomik sorunlar içinde boğuşan, öze dönüş için teslim olmamayı vaaz eden, ancak her türlü sömürüye açık hayatına bir mezar arayışı mı? Şöyle de sormak mümkün elbette; ön sözü dışında bir şeyi kalmamış bir baba yadigârı mıdır Doğu? Bu soru önemlidir zira son yıllarda tam da bu sorunun anlam dünyasında bir başka soruyla öğrenmek istiyorlar; “Madem ki Batı tu kakadır, madem ki Batı kötü çirkin ve günah deryasıdır, niçin Müslümanlar darbe vb. dönemlerde İran’a, Mısır’a, Suud’a, Yemen’e, Cezayir’e, Pakistan’a, değil de Avrupa ( Batı) ülkelerine gitti halen de gidiyorlar?
Ekonomik imkânların ötesinde cazip olan ne? Hayatlarındaki hangi eksiklikleri “Batıda” fazlasıyla buluyorlar?
Hepinizin bir cevabı mutlaka vardır ne ki; tarihimizde önemli iki kırılma ile bu vb. sorulara farklı bir cevap bularak biraz Osmanlıyı biraz da Cumhuriyeti anlamaya çalışabiliriz. En azından doyurucu bir cevabımız olur.
Islahatlarıyla (yenileşme) bir anlamda Batılılaşma için attığı büyük adımlarıyla ünlü Sultan II. Mahmud’u bilirsiniz. Birilerine göre her yüzyılda bir gelen, beklenen müceddid, birilerine göre gâvur padişah.
1785-1839 yılları arasında hükmetmiştir. O yıllar ki; Sırp ve Yunan isyanları başlamış taki ayrılık sürecine kadar devam etmiş yıllardır.
Navarin’de Ruslar, İngiliz ve Fransız donanmaları Osmanlı Donanmasını yok etmiş,
Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa ordusuyla Suriye ve Anadolu’yu geçerek Kütahya’ya kadar gelmiş, ayak sesleri payitahta ulaşmıştı.
O yıllarda bakın ne yenilikler getirmiş. İyiye de kötüye de siz karar verin.
- Yeniçeri Ocağı, halkın desteğinin alınarak kaldırdı. Padişahlar yeniden yönetimde tek başına bırakılmıştır.
- Harp Okulu ve Askeri Tıbbiyi açtı.
- Asakir-i Mansure-i Muhammediye adlı yeni bir ordu kurdu.
-Askeri Bandoyu kurdurdu. (Mızıka-i Hümayun)
-Divan örgütünü kaldırdı yerine Bakanlar Kurulunu getirdi.
- Memurlara fes, ceket, pantolon giymeleri, kravat takma ve tıraş olma zorunluluğu getirdi.
- İlk nüfus sayımını yaptırdı.
-Merkezi otoriteyi kuvvetlendirdi. Posta, polis teşkilatlarını kurdurdu.
-Hediye ve rüşveti yasaklar.
-Din ve mezhep ayrımını kaldırır.
-Adalet-Hukuk İşleri Yüksek Kurulu adlı bir kurum kurdurdu.
-Muhtarlıkları kurdu
-Tımar sistemini kaldırdı ve memurlara maaş sistemini getirdi.
-Memurların tayin, terfi ve cezalandırılmalarını kurallara bağladı.
-Devlet dairelerine resmini astırdı.
-İlk kez bir padişah olarak yurtiçi gezilerine çıktı.
-İlköğretimi İstanbul’da zorunlu kıldı.
-İlk defa Avrupa’ya öğrenci gönderdi.
-Takvim-i Vakayi adlı ilk resmi gazeteyi çıkarttı.
-Yüksek okullara öğrenci yetiştirmek için Mekteb-i Ulumu Edebiye, devlet memuru yetiştirmek için Mekteb-i Maarif-i Adliye adlı orta dereceli okullar açtı.
-Yabancı ve Türk tüccarlara gümrük kolaylıkları sağladı.
-Yerli malları özendirdi.
-Kumaş (çuha) fabrikası kurdu ve daha birçok yenilik birçok devrim niteliğinde işler başardı.
Hata mı yaptı? Doğulu olarak Batıyı mı taklit etmiş oldu yoksa Doğuya bir gelecekten bahsedip ona yelken açmasını mı murat etti?
Osmanlıyı, hele hele 2. Mahmud’u anlamadan Cumhuriyeti zaten anlayamayız. Bugün göç edilen ülkelere benzer bir ülke olmak için, bir yaşam kurguladılar. Amma kırarak, amma dökerek, amma vicdanlara izanlara bırakarak…
Seçimler hakkımızda hayırla sonuçlansın, istiklalimiz daim, istikbalimiz parlak olsun.
Güzel günlere uyanın
Sağlıcakla kalın efendim.