Sadece kelimelere bakıldığında aklını kullanan insan ile akıllı insan arasında bir fark yok gibi görünebilir. Ancak, anlam bütünlüğüne bakıldığında iki kavram arasındaki fark hayati bir önem taşımaktadır. Düşünmeden hareket etmek doğabilecek en kötü sonucu göze almaktır. Düşünerek hareket eden insanlar ise akıllı insanlar değil aklını kullanabilen insanlardır. Bir insan ne kadar akıllı olursa olsun aklını kullan(a)mıyorsa yenilgilere maruz kalacaktır. Eğer bir insan aklını nasıl kullanacağını bilemiyorsa ‘’düz mantık’’ dediğimiz kavram devreye girecektir. Her insanın farklı bir dünya olduğu yaşamda düz mantıkla hareket eden insanlar genellikle hayattan ve insanlardan umduklarını bulamayan sürekli mutsuz insanlardır.

Aklını kullanabilen insanların en büyük iki özelliği; düşünmek ve sorgulamaktır. Bu insanlar her gördüklerini, her bildiklerini, her duyduklarını düşünerek ve sorgulayarak bir zihin süzgecinden geçirirler. Söyleyecekleri her sözün, verecekleri her tepkinin sonunu hesaplayan ve en önemlisi insanlar üzerinde nasıl bir etki yaratacağını hesaplayan insanlar aklını kullanabilen insanlardır. Tepki, kısa devreli bir enerji patlaması olarak tanımlanabilir. Sonuçsuz ve manasız bir şekilde kornaya basmak, sinirlenilen bir zaman dilimi içinde iken kötü bir kelime söylemek-küfür etmek, tehdit altında hissedildiğinde karşı tarafa saldırıya geçmek bunların hepsi birer tepkidir. Anlık tepkilerin en büyük özellikleri düşünülmeden eyleme geçirilen hareketler olmasıdır. E o zaman zamanında neden ‘’Düşün düşün çoktur işin’’ demişler? Diye sorabiliriz kendimize… Belli ki bu cümleyi tembel insanlar için söylenmiştir. Doğrudur akıllı insan düşünür ama aklını kullanan insan düşünme eyleminin ardından karar verdiği en mantıklı düşünceyi uygulamak için harekete geçer. Düşünmeden harekete geçmek ilk bakışta en kolay yol olarak görünebilir. Ancak düşünmeden hareket etmenin sonunda doğacak her bir sonuç daha büyük sorunları getirecektir.

Çokça kullanılan bir söz ‘’Sonunu düşünen kahraman olamaz!’’ Gayet doğru bir söz evet sonunu düşünen kahraman olamaz. Çünkü kahramanlar genelde masallarda, efsanelerde, mitolojilerde anlatılan karakterlerdir ve bu karakterlerin başı asla beladan kurtulamaz. Gerçek hayatta kahramanlara gerek yoktur. Aklımızı kullanarak iç görü sahibi olabilmek ve empati yapabilmek masallarda ki kahramanlardan biri olmaktan çok daha kolaydır…