64. Hükümetimizin ikinci adamı ve hükümet sözcümüz Sayın Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, aynı zamanda RTÜK ve TRT’den sorumlu. Kendisini içtenlikle kutluyorum. Başta hemşehrileri olmak üzere bütün milletin duasıyla Allah’ın rızasını alacak başarılı çalışmalar yapmasını diliyorum. Bir zamanlar Halkın Sesi demişti. Bu ad, milletin duasıyla Allah’ın rızasının farklı bir ifadesiydi ki AK Parti yetkililerinin de dikkatini çekmişti. Kabul gördü, adalet ve kalkınma davasına büyük hizmetler için davet edildi.
Devlet adamlığını herkes takdir ediyor. Kendisine bütün Karadenizli aydınların umutla baktığını ve başarısına katkı için destek olmak istediğini hep duyuyorum. Bu önemli. Neden? Çünkü çok yüksek seviyede duruş sergiliyor. Yöresinde tek adam olma derdi yok, liderlik özelliğiyle memleketine hizmet edebilecek bütün aydın hemşehrilerine referans olabilecek, kol kanat olabilecek devlet adamı kimliğinde. Bunu halkın sesini duyduğum için söylüyorum. İnsanlar ona büyük hizmet ehli olarak bakıyor. Bazı sivil toplum kuruluşu mensubu dostlarımın önerileriyle önemli bulduğum birkaç fikrimi buradan paylaşmakta yarar görüyorum.
Kültür, sanat faaliyetlerinin merkezi İstanbul. Dolayısıyla filmler, diziler çoğunlukla orada çekiliyor. Akdeniz, Ege yöresi, Doğu bölgelerimiz de film çekimlerine mekan oluyor. Ancak Karadeniz kültürü ekranlara nedense hep başka yerlerde çekilen filmlerle yansıyor.
Urfalı İbrahim Tatlıses, bir zamanlar programları aracılığıyla bölgesinin nasıl reklamını yapmıştı. Bizim yöremizin sanatçılarından bir kere akıllarda kalacak şekilde Karadeniz’in reklamını duymadım. Onları teşvik etmek için İstanbul’a gittim, görüşmeler yaptım. Bana şirketler ve yıldızlar şunu söyledi: Kültür Bakanı’na söyle 9.maddeyi işletsin gelelim. Ordu’ya yerleşelim, yıllarca kalalım. Bu madde, büyük kültür sanat eserlerine Bakan onayıydı. Gittim, görüştüm ama şu anda da elimde olan resmî yazılarla reddedildi. Gazetelerden çağrıda bulundum, İslamî destanımız Manas’ı, Ordu’da çekelim dedim. Bu muhteşem eser, bizim coğrafyamıza uygun dedim. Daha başka eserlerimiz de vardı. Sivil toplum kuruluşları bizim de çorbada tuzumuz olsun isteriz dediler ama organize güç devlet desteğini alamadık. Bu organizasyonu halk istiyor; turizmimiz, ekonomimiz, kültürümüz adına istiyor. Bütün Karadeniz ekonomisinin hamle yapması, kültür-sanat faaliyetlerinin dışarıya da ihraç edilebilecek şekilde ciddî organizasyonlarla yürütülmesine bağlı.
Ayrıca TRT’nin elindeki güç ve teknoloji sayesinde ulusal ve yerel bütün kanallara mihmandarlık yapabilmesi de söz konusu. TRT, “kazandırarak kazanma” anlayışı içinde personel ve malzeme desteğiyle medyamızın daha güzel programlar yapmasını teşvik edecek sistemler kurabilir. RTÜK izleyici oranı ölçümünü, eğitim kurumlarından yararlanarak yürütebilir. Çünkü eğitim kurumlarında mensubu olmayan aile yok gibi. Yerel olsun ulusal olsun tutulan programlar, onlardan gelecek veriler değerlendirilerek resmen belli aralıklarla duyurulunca kaliteli program yarışı başlar. Bu sayede gerçekte izlenmeyen programların çok izleniyormuş gibi gösterilmesi ve millî kültürümüzün yozlaşması engellenebilir.
RTÜK ve TRT mihmandarlığındaki etkili diyalog ve teşvik sistemleriyle sanat dünyası mafya, şiddet, kirli ilişkiler…gibi nefsi öne çıkarma doğrultusunda eserler üretmez; hep iyilikler, güzellikler sunma yolunu seçebilir. Medya personelleri kendi kişisel beğenilerini, halkın beğenisi gibi sunamamalı. Kimse her şeyi en iyi bilen değildir. Bu yüzden denetim değil, arz ettiğim ölçüm mantığı öne alınmalı, herkesin yanılabileceği hep düşünülmelidir.
Anadolu medyasının teşvik edilmesi, tekelleşmeyi önleyeceğinden gerçek anlamda halkın sesi olacaktır. Gerçek medya özgürlüğü de böyle gelir. Ünye’den Dünyaya Medya Açılımı organizasyonu özel bir çabayla gerçekleştirilmişti. Çok güzel oldu. Hersek ilgi gösterdi. Yabancı gazeteciler geldi, ülkenin her yerinden medya mensupları ilçede bayram havası estirdiler. Başta Ünyeli Şakir Gürel’in Genel Başkanı olduğu TİMEF(Tüm İletişim Medya Federasyonu ) olmak üzere bütün Anadolu Medyası mensuplarını kutluyor, devletin onlara destek ve güç vermesini temenni ediyorum.
Memleket ekonomisinin lokomotifi eğitim, kültür, sanat ve medyadır. Niye? Çünkü eğitim insanı vasıflı yapar; kültür, sanat ve medya da halkın sesini duyurur.Halkın sesini duyarak ilerleyelim.