“İyi bir fikre sahip olmanın en iyi yolu, insanın birçok fikrinin olmasıdır.”

Gelişmiş, demokrasisi güçlenmiş toplumlarda, hür düşünce çok erkenden tomurcuklanıp çiçek açar.
Hür düşüncenin hüküm sürdüğü toplumlarda kafalarda fikirler devamlı jimnastik yaptığı için bir yere saplanma, sığlaşma söz konusu olmaz. Tefekkür etme becerisi bütün bireyleri kapsar.
Demokrasiyle idare edilen toplumlar, hür düşüncenin meyvelerini bütün halkına sunarak, bu sayede bireysel ve toplumsal kalkınma büyük bir ivme kazanır.
Demokrasi kültürünün gelişmesi ve toplumsal gelişmeye doğrudan katkısı teşebbüs gücümüzün daha çok canlanmasına neden olur.
Ülkemiz özgür düşüncenin nimetlerinden faydalanarak bugünlere gelmiştir. Hürriyet sadece bireyin ve toplumun aydınlanmasına katkı yapmaz. Ekonomik pastanın büyümesi kişilerin fikir bazında özgür olmalarından geçer. Özgür düşünebilen insan, tek başına karar vermez. Sorarak, araştırarak doğruya yakın fikirlere ulaşır.
Atalarımız, “soran dağı aşmış, sormayan düz yolda şaşmış” demek suretiyle gerçeği bize yalın bir şekilde hatırlatmıştır.
Dünyada bütün olup bitenlere baktığımızda; demokrasi kültürü gelişmiş toplumlar, diğer toplumlara göre çağı daha yüksek bilinçle algılamışlardır.
Statükocu, durağan toplumlar fikir planında şimşekler çakmadığı için doğru düşüncenin çiçek açmasına müsaade etmiyorlar. Şükürler olsun ki memleketimiz bu konularda epey mesafe almıştır.
Ortadoğu’da olup bitenlere baktığımızda uygarlığımızın en güçlü kalesinin biz olduğu gerçeği hemen ortaya çıkıyor.
Etrafımızda medeniyet dairemizdeki ülkeler, olayların nedenlerini belki biliyorlar ama ellerinden bir şey gelmiyor. Devlet olmak, devlet aklına sahip olmak için yıllar yetmiyor; asırlar gerekiyor.
Bin yıllar boyunca oluşan devlet aklımız, sınırlarımızın dışında kurulmak istenen yeni hakimiyet alanlarının ve paylaşımların farkındadır.
Tevfik Fikret, “ Bize bol bol ziya (ışık) kucakla getir. Düşmek etrafı görmemektendir.” demiştir.
Sadece gözlerimizin açık olması yetmiyor. Bize düşen görev bilincimizi uyanık tutmaktır.