Geçen hafta ‘Merkez Bankaları Başkanları’nın peş peşe yaptıkları açıklamalar ekonomik gündemi belirledi.
Önce ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı JanetYellen’in faiz artırımı konusundaki açıklamaları devamında Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) MarioDraghi’nin açıklamaları döviz kurlarını hareketlendirdi.
Birbirini oldukça ilgilendiren ve bir senkronizasyonu andıran açıklamalar karşısında gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ABD Doları karşısında değer kazanırken, Euro karşısında değer kaybetti.
Euro/Dolar paritesi yüzde 3,5 artışla 1,0560’tan 1,0925’e yükseldi. (Yazımı hazırladığım esnada 1,0881)
Deyim yerindeyse herkes nefesini tutmuş 15-16 Aralık tarihinde yapılacak olan ABD Merkez Bankası (FED) toplantısında faiz ile ilgili alınacak olan karara kilitlenmiş durumda.
Faiz kararı gelişmekte olan ülkeleri çok yakından ilgilendiriyor.
Finansman maliyetleri, finansal kaynaklara erişim , ithalat maliyetlerindeki artışlar ve buna bağlı üretim maliyetlerinin artması vs vs.
Bu gelişmeler karşısında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) izleyeceği tutum da bizi yakından ilgilendiriyor. Dış ticaretimizin vazgeçilmezi konumundaki Avrupa Birliği’nin parasal genişlemeyi 6 ay daha uzatması, mevduat faizini yüzde -0.20’den -0.30’a indirmesi, aylık parasal genişleme miktarını 60 milyar Euro’da tutması takip edilmesi gereken gelişmeler.
Elbette petrol fiyatları ve bu fiyatlara bağlı olarak petrol üretici ülkelerin ekonomik durumları.
43 ABD Doları seviyelerinde bulunan Brent Petrol fiyatının bundan sonraki süreçte nasıl seyredeceği takipte kalınması gereken bir durum. İthalat maliyetlerimizdeki (Enerji) düşüşe neden olarak cari açığımıza olumlu etki yapan bu fiyatlamanın devamı nasıl olacak?..
Güneyimizde, hemen yanı başımızda devam eden jeopolitik , jeostratejik ve jeoekonomik gelişmeleri içerisinde barındıran Suriye Krizi. Çok uluslu , çok örgütlü bir yapıya bürünen krizin nasıl gelişeceğini birlikte göreceğiz.
Kaynaklarımızı her zamankinden daha verimli kullanmalı, olası bir fırtınaya hazırlıklı olmalıyız. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız.
Zira küresel bir ekonomik kriz pek uzakta görünmüyor.
Sağlıcakla
