Hepimizin hayal kurduğu anlar, tıpkı rüyada yaşadıklarımız gibi ,saniyelerle ifade edilir.İnsan rüyada bazen sanki bir ömür yaşamış gibi hisse kapılır. Uyanınca gerçek dünyanın duvarlarına çarpar insanın düşünceleri...Anlatmak ister insan yaşadıklarını ama nafile.Hatırla hatırlayabilirsen.Sessiz bir film gibi zihninizde uçup gider.Kelimelere düşen çok az şey kalır geride.
"Hadi,anlatsana rüyada ne gördün?"
"Çok şey gördüm ama anlatamıyorum."
Çoğu zaman hepimiz yaşarız böyle durumları. Rüyanın yanında yaşamın gerçekliği ile hergün yüzleşiriz. Gerçeklik varlık nedeni itibariyle sıkıcıdır. Ayna gibi hayatın gerçekliğiyle karşılaşırız. Gerçek dostlukları,acımasızlıkları ;vefayı,vefasızlığı görürüz ve yaşarız.Sıkıcı da olsa gerçek budur. Zaman zaman insan gerçeklikten kaçmak ister. Hayaller dünyasında mutludur. Kimse onu rahatsız etmez. Fakat hayallerin dünyasından gerçekliğin dünyasına yolculuk uzun sürmemelidir.İnsanın yaradılışı itibariyle hayal kurmak en önemli özelliği olsa da gerçek dünya " Var olduğumuz,bilincimizin uyanık olduğu dünyadır. Onsuz yaşamak bir bakıma yaşamamak demektir. Bizi her ne kadar mutsuz etse de gerçeklik her zaman bilinç düzeyimizi yüksek ve canlı tutar. İnsanları,olayları,eşyayı anlamlandırmada bilinç terazisiyle tartarız her şeyi. Şaka yollu da olsa "Aklımı hayallere rehin veriyorum."demek bir bakıma yenilginin, teslimiyetin hareketsizliğine kendini bırakmak demektir. Hayal kurmak, çok güzel bir şey fakat hayatın gerçekliği de daha bir güzel...Hem hayal kurmak insana özgü bir özelliktir.Hayalle gerçek bir terazinin iki kefesi gibidir. Dengeli değilse algılama ve düşünme melekelerimiz zayıflar; doğru dürüst düşünemeyiz. Hayatın gerçekliği bizi rahatsız etse de bilincimizin açık olduğu zamanlarda ve mekanlarda hayaller,uçmayı başarır: Her türlü sanatsal yaratı böyle zamanlarda vücut bulur. Sanatçıların en büyük rüyasıdır bu durum .
Her türlü insana özgü bireysel başarılar hayaller dünyasında kanatlanır;bilincin uyanıklığında bir sanat yapıtına dönüşür.İnsan geçici olarak hayaller dünyasında dolaşır. Uzun süreli gerçek dünyadan uzaklaşmak algı düzeyimizi zayıf kılar.
Her türlü uygarlık ölçütü bilincimizin uyanık olduğu zamanlarda kapımızı çalar;bizi başarılı kılar.