Malumunuz olduğu üzere insanlık, radyo denen icatla 1906 yılında ABD'de tanıştı. Fteginald Aubrey Fessenden ilk radyo yayınını 24 Aralık 1906'da Massachussets eyaletinde 140 metre yüksekliğindeki radyo anteni ile yaptı.

Radyo programı, Fteginald brey Fessenden'in kendi kemanıyla çaldığı Gounod'un ünlü 'Oh, Kutsal Gece' adlı bestesiyle başladı. Sonrasında yine Fessenden bu kez besteyi şarkı şeklinde okudu. Daha sonra Hendel'in 'Largo' su bir gramofondan çalındı, Yayın, Fessenden'in dinleyicilerinin Noellerini kutlaması ile sona erdi. (Bu ayrıntıya dikkat edin lütfen aynı cihette bir benzerlik Türkiye'de de yaşanacaktır hem de Atatürk'ün bizzat emriyle)

ABD dedeki bu ilk radyo yayını, istasyonun beş millik çevresi içinde bulunan bazı gemilerin telsiz operatörleri tarafından dinlendi.

İkinci yayın, yeni yılın arifesinde yapıldı. Bu kez çok daha iyi koşullarla daha iyi bir program sunuldu.

Türkiye'de ilk radyo yayını, Eşref Şefik'in 'Alo alo ' anonsu ile bundan tam 89 yıl önce 6 Mayıs 1927'de başladı.

Sirkeci Büyük Postane'deki 6 Mayıs 1927 tarihli ilk yayın İstanbul Radyosu adıyla Postane binasının bodrum katında başladı.

Henüz kimsede radyo alıcısı bulunmadığından, Postane binasının kapısının üzerine yerleştirilen hoparlör yardımıyla her akşam yayın yapılmaya başlandı. Halktan olağanüstü bir ilgi gördü.

İş Bankası ve Anadolu Ajansı'nın 150 bin liralık sermayenin %70'ine sahip olması kaydıyla; Gümüşhane Milletvekili Cemal Hüsnü Taray, Falih Rıfkı Atay ve Sedat Nuri Bey tarafından 8 Eylül 1927 tarihinde "Türk Telsiz Telefon Anonim Şirketi" kuruldu, kamusal destek sağlandı.

İstanbul Radyosu'nun ilk naklen yayını, 3 Şubat 1932'de Atatürk'ün isteği ile Ayasofya Camii'nden Kadir Gecesi okunan ezanla başlamış ve mevlitle devam etmiştir.

Dünyada ve Türkiye'de durum bu iken Samsun'da ise yerli radyo yayınları doksanlı yılların başında kurulan 'Kap Radyo' ile başlar. Bugüne değin birçok radyo kurulur kapanır gider.

Geçen perşembe akşamı Haber Radyo programına konuk olduğumda, radyonun hayatımızdan kolay kolay çıkamayacağı inancım pekişti.

Karşınızdakileri görmeden onlarla bir frekans ağı kuruyorsunuz. İnsandan insan yol yapıyorsunuz. Hikayeleriniz anlatılanlar 'Evet bende' dedirten denkliklerle karşılık buluyor.

Elbette sunucunun çok önemi var. Sevgili Kaan Ali KOLCUOĞLU'nun yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptığı 'Dönence' programı onlardan biriydi. Sevgili Kaan, radyoyu insan hayatına bir dost gibi sokan, ender programcılardan biri. Programa müziğe sanata hakimiyeti kadar insan olarak insana yakınlığı, sevgisi saygısı her türlü takdirin üzerindedir. Başarılarının devamını diliyorum. Dile kolay 20 yıldır bu sektörde ve hala öncü bir hakimiyetle programlar çıkarıyor. Haber ailemizin yıldızı Haber Radyo her geçen gün artan dinleyici sayısıyla birçok ulusal yayınların pabucunu dama atmış durumda. Gurur duyduk. Çalışanlarını emek verenlerini tekrar tebrik ederiz.

Güzel bir programdı. Bana radyoyu hayatında öne çıkarmalısın dedirten güzellikteydi. Programı yapan sunan sevgili dostum Kaan Ali Kolcuoğlu'na telefonla programa katılan ve radyosu başında bizleri lütfedip dinleyen cümle dostlara en içten şükranlarımla selam ve sevgilerimi sunarım.

Güzel günlere uyanın

Sağlıcakla kalın efendim