Kınaya kınaya,

"kına yakar" hale geldik...
Milletin yüreğini dağlayan
katliamları
yapan teröristlerin ve onlara
arka çıkanların
insanlıkla alakası
olmadığı halde
"lanet" yağdırdık...
Sanki onların,
Allah'ın rahmet ve affına
ihtiyacı vardı...
Kimimiz de
sinkaflı
küfür literatüründeki
bütün sözcükleri
öfkeyle sıraladık...
Demek ki kınama, lanet okuma ve küfür etmekle
bu işler çözülmüyor...
Öyle olsaydı,
yüzlerce masum insanı
teröre kurban vermezdik...
Bunlar kalleş!..
Devlet, yine de bunca
kahpelik karşısında,
insan hakları, hukuk ve
demokrasi dairesinde
mücadele veriyor...
Kim anlıyor?..
Bu mahlukatların kimi TBMM çatısı altında
kimi de belediye başkanlığı makamında
tüyü bitmemiş yetim hakkı olan
paralardan maaşlarını
alıyor hem de
bu millete düşmanlık yapmaya
devam ediyor...
Tamam onlar "Nankör" de biz
"Enayi miyiz"...
Onların devletten aldıkları
maaşları,
"helal" etmeyen
milyonlarca insandan biriyim...
Biliyorum; devlet içeride
her türden hainle
mücadele ediyor...
Elbette bu devletin asli görevidir...
Ne var ki millete korku salarak,
sokağa çıkamaz hale getirmeye
çalışan şer odaklarına karşı
"Demokrasi" havarisi
kesilen ülkeler, geçmişte
nasıl mücadele ettilerse
biz de öyle
yapsak ya!..
Mesela Almanya..."Baader Meinhof Çetesi" diye bilinen
terör örgütü Kızıl Ordu Fraksiyonu'nu
nasıl yok etti?..
Dedim ya; silah ve bombalarla
masum insanları katledenleri
hapse atmak, " ödül" sayılır!..
Bu millet, canını düzde bulmadı!..