Günlük yaşantımızda zorunlu hissetmesek de toplumda üretimin çeşitlendirilmesi ve artırılmasında mutlak beyin fırtınası yapmalıyız.
Kimsenin hayatta 'Benim tuzum kuru, işimi yapar kenara çekilirim' deme lüksü yok. Çünkü yaşam sadece işimiz ve ailemiz arasındaki bir süreç değil. Sosyal bir varlık olan insanın yalnız yaşayamayacağı gerçeği kendisini çevresinden asla soyutlayamıyor.
İhtiyaçların çokluğu düşünülüp hele bazı ihtiyaçların üretildiğini görünce, 'Normal yaşam standardımız dışında artı neler yapabiliriz' arayışında olmamız gerekiyor. Ancak bu düşünceyle kendimiz ve çevremizin üretkenliğinin önünü açabiliriz.
Yeşilyurt AVM' de çarşamba günü açılan sergi. pazar gününe kadar sürecek.
Sergide hobi atölyesinde üretilen ürünlerin zenginliği dikkat çekiyor.
Bu atölyede severek, haz duyularak üretilen ürünler kamuoyuna sergileniyor.
Alışveriş merkezi sorumlusu Neslihan Hanıma sordum;
'Nedir hobi atölyesi, nereden çıktı bu fikir?'
'Burada sergilenen ürünlerin malzemelerini bizler temin ediyoruz, hedefimiz bayanlarımızın üretkenliklerini sağlamak, biraz da kendini atıl hisseden insanlarımıza ekonomik katkı. Haftanın belirli gün ve saatlerinde kullanmak üzere alışveriş merkezimizde bir hobi atölyesi köşesi oluşturduk. Bayanlarımız, el emeği, göz nuru ile ortaya çıkardıkları ürünlerini burada sergileme imkanı buluyorlar ve ben de bir şeyler yapabiliyorum duygusunu daha fazla hissedebiliyorlar ' dedi.
İnsanlara 'Sen de bir şeyler yapabilirsin' özgüveninin verilmesi çok önemli.
Ürünleri görünce merakım daha da arttı, yine soruyorum: 'Sergi fikri nasıl gelişti?'
'Hobi atölyesini kurup, zamanla ortaya çıkan ürünleri gördükçe; bizde farklı bir düşünce oluştu. Baktık ortaya çok güzel eserler çıkıyor. Son altı aylık süreçte bayanlarımızın ürettikleri her üründen, bir adet de bizim için üretmelerini ve bunları sergileyeceğimizi söyledik. Herkesin memnuniyetle kabul ettiği teklifimiz sonrası, bugün elimizde görmüş olduğunuz zengin bir ürün birikimi oluştu.'
Üretkenliği teşvik, ailede çocuğun eğitimiyle kazandırılmalı.
Ve hobi atölyesi ürünlerinin anlamlı bir sergide buluşturulduğunu görüyoruz.
Neslihan Hanım, 'Ürünlerin satışından elde edilecek geliri lösemili çocuklara bağışlıyoruz.' derken; paylaşmanın, yardımlaşmanın önemine atıfta bulunuyordu aslında.
Günlük işlerin arasına sıkıştırılan etkinliklerin değeri asla gözardı edilmemeli.
Üç aşamalı olarak dikkate alınan çalışma kapsamında, hobi atölyesinde tasarımlarını üreten kayıtlı beş yüz bayanın olduğunu öğrendim. Hepsi de birbirinden güzel çalışmalar yapıyor ve topluma mesaj veriyorlar. ''Sen de bir şeyler yapabilirsin. ''
Sergilenen ürünlerin mutfağında harcanan kutsal bir emek var.
Eminim ki benzer çalışmaların devamı gelecektir.
Yirmi altı yıl önceye dayanan lösemiyle mücadelemiz sürüyor, sessiz kalamazdım.
Lösemili çocuklar ve aileler adına Yeşilyurt ailesi ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.