Emekli öğretmen- yazar Hanife Uzun,
rahmetli Op.Dr. Kamil Furtun'un
hayatından esinlenerek,
"Ömrüne sığmayan cerrah"
adlı romanı yazmadan önce
benimle de
uzun süre konuşmuştu...
Soyadı benzerliğim olan
Hanife Hanıma,
"Aman dikkat et" diye de
sıkı sıkı tembih etmiştim...
Çünkü, yarım asrı geçen
bir süreçte,
birlikte binlerce anım olan
kardeşimin
kamuoyundaki
saygınlığına zarar gelebilecek en küçük bir yanlışa
izin veremezdim...
Hanife Uzun da
benimle aynı görüşteydi...
Aslında, Kamil Furtun'u
hayatında hiç görmemişti. Onunla ilgili anlatılanları; tesadüfen gittiği bir terzide kadınlardan
dinlemiş, çok etkilenmiş. Yüreği kanamış. "Ben bu adam gibi adamı
yazmalıyım" demiş!..
Araştırmaya başladıktan sonra
daha çok sevmiş,
hayatında görmediği adamı...
Kolay değil elbette,
Kamil Furtun'u yazmak...
Böyle adamların
büyüklüğü karşısında
sözcükler, çoğu zaman
"cüce" kalır...
Dün Hanife Uzun,
Kamil Furtun'un hayatından esinlendiği
"Ömrüne Sığmayan Cerrah" adlı
romanının 9 Nisan günü Ada Kültür Sanatevi'nde
saat 12.00-16.00 arasında
yapılacak olan imza gününe
davet etti...
"Gelmeye çalışacağım" dedim. Çünkü, bizim grubun da
çok önemli bir açılışı vardı aynı gün...
Hanife Hanımı sevgiyle uğurladım...
Adı çalıştığı hastaneye ve yaşadığı sokağa
verilen kardeşimin
romanlaşan hayatının
bir parçasında olmaktan gurur duymuştum...
Onun sevenlerince yaşatıldığını
biliyorum...
Önceki gün Medicana Hastanesi'nin
Ağız ve Diş Sağlığı Servisi'nde
Dnt. Tuğce Arı,
beni koltuğa oturttuğunda tam karşımdaki
panoda, bizim Kamil'in fotoğrafı vardı. Oturmuş
sanki beni seyrediyordu. İnanın gülümsediğini hissettim...
Aklına yine nasıl bir muziplik
gelmişti kim bilir?..