Ne zaman bir yazı yazmaya başlasam başlığı yoktur. Önce yazar bitirir konunun muhtevasına göre başlık atarım. Ancak bugün ilk kez önce başlık koyup sonra yazmaya karar verdim.

Artık bizler için en gerekli şey ahlak oldu. Su kadar , yemek kadar hatta oksijen kadar önemli.

Böylesine ahlaksız ve iffetsiz bir topluma mensup olduğum için insanlığımdan ve kendimden utanır oldum.

Ezelden beri bu toplumların müşterek kara kaderidir. Ancak içinde yaşadığımız toplum tüm diğerlerini egale ederek rekor kırdı kendi dalında.

Tüm yaşamım boyunca bu kadar ahlaksızca olaya şahit olmadım.

"Dünyanın sonu geldi " diye bir deyim vardır. Henüz sonu gelmedi ama suyunun çıktığı kesin.

Küçük bir çocukken bana cenazeye nasıl saygı duruşunda bulunmam gerektiğini anlatan babam, bu günleri yaşasa idi ne yapardı acaba.

Artık bizi cenazeler, ölümler , açlık ve yoksulluklar , savaşlar, acılar ve kederler hiçbir şey etkilemiyor. Taş kadar duyarsız , toprak kadar doyumsuz olduk.

** ** **

Psikoseksüel bir hastalıktır pedofili.

Bu kadar çok pedofili içimizde barındırıp üstüne üstlük bir de istihdam etmemiz ise , daha vahim , korkunç bir hastalıktır. Haddimi aşarak , konunun bilimselliğine girmek istemiyorum.

Ancak tedavi olasılığı var olan bu hastalığın üstünü örterek çoğaltmak ve haklı ve mazur göstermek akıllara ziyan.

Ülkemizde hemen her evde bir ağıt yakılırken, kan gölü bir çember gibi boğazımızı sıkarken tüm olanları izlemek dehşet verici.

En son Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nun saygı değer müdürü imal ettiğimiz silahların çizim ve üretim planlarını satarken suçüstü yakalandı yanındaki paralarla.

Yaşı bir hayli olgun görünen bu zata bir ayakkabı kutusu göndermek isterdim paralarını koyması için.

Allahım inanılır gibi değil. Biz ne zaman bu kadar helak olduk.

Biz hangi bağın üzümlerine bakarak bu kadar çok karardık. Ya da morardık.

Pompei harabelerini ve küllerini gezerken çok etkilenmiştim. Sanırım bize de böylesi gerek akıllanmamız için.

Lut kavminin geri geldiği gibi vehimlere kaptırdım kendimi ve her şeyden korkan şüpheci ve septik bir insan oldum. Bizi bu hale getirenler, dönüp aynaya baksın ve kendi suratlarına tükürsün.

Kelimelerim bir yılan gibi çöreklenip boğazıma oturuyor.

Tüm yaşatılanlar bir insanlık suçu ve dramıdır.

" Eyyy ! zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri ?

Sana düşer azapların , tövbelerin en beteri "

Derin bir soluk alıp havayı kokluyorum.

Çürümüş insan kokusu var sadece.

Taş kadar duyarsız , toprak kadar doyumsuz ve ahlaksız ...

SOKAK HAYVANLARI İÇİN BİR KAP YEMEK.

BİR KALP SEVGi...