Hırant Dink cinayetinin

dünkü duruşmasında
tutuklu bulunan
istihbaratçı
Muhittin Zenit'in
ifadeleri, gerçekten de ilginç...
Zenit, Trabzon'da sahada çalıştığı
dönemde, Dink'in öldürüleceğini
aylar öncesinden
rapor etmiş biri...
Ancak, ne ilgili şube ne de daire başkanına
ulaşan bir bilgi yok...
İstihbarat polisi Zenit'in,
Dink'i kimin
öldüreceğini
bildirdiği raporu,
kimler tarafından yok edildi?..
Bu işin tezgahının,
Trabzon'da kurulduğu aşikar...
Ogün Samast, cinayetten sonra
İstanbul'dan Trabzon'a
gitmek üzere otobüse
bindiğinde; üzerinde
güvenlik kameralarına yansıyan
görüntülerdeki elbiseleri ve o beyaz beresi
başındaydı...
Ogün Samast'ın
İstanbul-Trabzon otobüsünde
olduğu anlaşıldıktan sonra
Tosya'dan itibaren
o araç takibe alınmıştı...
Ogün Samast rahattı ve
Trabzon'a ulaştığında,
bu cinayeti kimlerin talimatıyla
yaptığını açıklayacaktı. Elbette, "Ergenekon" adı gündeme
gelecek, sözde darbe kumpasları
başlamış olacaktı...
Ne var ki, otobüsün Samsun Otogarı'na
girmesi planları bozdu. O dönemde
burası jandarma bölgesiydi. Otobüs, "Yolcu var" denilerek
Samsun Otogarı'na girince;
operasyon yapıldı ve Ogün Samast önce jandarmaya
götürüldü, ardından da Ankara'dan gelen talimatla
Samsun Emiyet Müdürlüğü'ne
teslim edildi...
O günleri hatırlayanlar
bilir...
Ogün Samast'ın görüntülerinin yer aldığı CD'ler,
Samsun'da ortalıkta dolanıyordu...
Cinayetin ardından
iç ve dış basın
hemen oklarını
"derin devlet"e yöneltti ama
TSK'a her şeyin farkındaydı...
O yüzden de
yıpratma operasyonlarına
maruz bırakılıp,
Ergenekon, Balyoz gibi davalara
zemin oluşturuldu...
Bu yüzden mağduriyet yaşayan herkes,
bu cinayetin sırrını çözmek için
yargıya yardımcı olmalıdır...
Çünkü, Dink cinayeti;
AK Parti iktidarında, Türkiye'ye yönelik
operasyonun
ilk hamlesidir...
O yüzden, Dink cinayeti
önemlidir...