'kuşlar uçmuyor artık/ülkemin üstünde

kuşlar öksüz/kuşlar masum-H.Özdemir'

Ankara'da,İstanbul'da,Brüksel'de patlayan bombalara ve ölen masum insanlara üzülürken, içeride ve dışarıda yaşanan onca olumsuzluğun yanı sıra çocukların yaşadığı taciz haberleri,bu konuda ortaya konan pervasız tavırlar karşısında acı ve hınç duymamak için insanlığını yitirmiş olmalı kişi…

Şiirin,insanın acılarını dindirdiğini söylemişti Nurullah Ataç.

Tam böylesine üzgün,kırılgan ve mutsuz duygular yaşarken,bir dostunuz çıkagelir. Kucağında büyük,ağır bir koli,heyecanla açar.Bir kitap çıkarır içinden,iç kapağına bir şeyler yazar ve uzatır;benim kitabım,der:Üşümüş Yıldızlar…

O da kitabının basılmış halini henüz görüyordur.Kucağına çocuğunu ilk kez alan baba gibi mutlu.Hüseyin Özdemir genç bir felsefe öğretmeni.Şiirin felsefesini yaptım,diyor.Daha önce çok kez karalamalarını gösterip benim eleştirilerimi de almıştı dostum.Hızla çeviriyorum kitabın sayfalarını:

'Yol insanın yürüdüğü yerde değildir

İnsanın yürüdüğü yer yol olur./

Yoldaş aynı yolu yürüyenler değil

Aynı yolu bulanlardır./

Gitmek bir yerden uzaklaşmak değil,

Ulaşılacak yere yakınlaşmaktır aksine' dizeleriyle 'Felsefedeki Şiir'i arar.

İlk şiir kitabını küçük yaşta üzücü bir kazada kaybettiği oğlu Özgür Eylem'e ithaf eden sevgili dostumu kutluyorum.

Ve olumsuzluklara karşı senin şiirinle'üşümüş yıldızları serdim/düşümdeki güneşe…'