Son 5 yıldır reklamlarda görülen en büyük trendlerden birisi reklamların hikaye şeklinde anlatılıyor olması. Ali ile Nuri reklamında olduğu gibi artık sadece anlık reklam yerine hikayesi olan reklamlar yapılıyor.

Bunun elbette teoride ve pratikte karşılığı var. İnsanlar dizi izlerken de kendilerini fazlası ile kaptırır ve kendilerini hikayenin bir parçası olarak görür. Bizimkiler dizisinin yıllarca sürmesi, bunun en bariz örneklerinden birisidir.

Hikaye konusu bu şekilde olduğu gibi bazen halkla ilişkiler çabalarında olduğu gibi yaratılır. Başka bir deyişle kurgu hikayeler de yaratılır.

Siyasal kampanyalarda adayın aslında gitmediği yere gittiği ve o bölge ile beyanat vermesi şeklinde olduğu gibi kurgu şeklinde hikayeler yaratılır.

Van şehrinde gölde canavar olmadığını hepimiz bilmemize rağmen hepimiz bu hikayeye inandık ve bu konu ile alakalı haberler yapıldı, belgesellere bile konu oldu.

Bu konunun doğal bir sonucu olarak ziyaretçi sayısı arttı. Van'ın turizm geliri arttı.

Buradan çıkarılacak en doğal sonuçlardan birisi de o şehir için bir hikaye yaratılması gerektiğidir.

Turistin bir yere gitmek için mutlaka bir nedeninin olması gerekir.

Bu neden doğal sebepler aracılığı ile yaratılacağı gibi yapay şekilde de yaratılabilir.

İnsanları hikayenin parçası ya da oyuncusu olması yapmamız durumunda da o şehre gelen ziyaretçi sayısının artacağı mutlaktır.

İster şehir olarak ürün olsun isterse klasik anlamda ürün olsun temel kurallardan birisi 'hikaye satar'.

Şehir olarak da işletme olarak da hikaye yaratmak lazım.