Çok sevdiğim bir sözdür.Gönülsüz tavuktan kabuksuz yumurta çıkar sözü.
Tam da dünkü maçta Samsunsporlu futbolcuların durumunu ifade ediyor.Gönülsüz çıktıkları maçın sonucu da böyle oluyor.
Aslına bakarsanız kaybedilen tüm maçlarda öne çıkan en önemli husustu gönülsüzlük.

Travma yaşayan iki takımdan Samsunspor'un daha derinlerde kaldığını gördük.Çıkamazlar da kolay kolay.Çünkü travmalarla dolu bir hafta yaşadılar.

Hoca istifa etti.Dur, dediler.Niyeyse...

Futbolculardan biri idmana çıkmadı,biri şehri terk etti,biri başka bir şey...

Kısaca darmadağınık bir atmosfer.Belirsizliklerle dolu günler...

Hal böyle olunca da gönülsüzlük baş gösteriyor ve çıkan yumurta da kabuksuz oluyor.

Dünkü gazetelere ve haber sitelerine baktığımızda, ortak başlık '' prestij maçı'' şeklindeydi.Gördük ki bu maçın Samsunspor takımı için prestijle falan da alakası yokmuş.

Asıl prestij peşinde olan Kayseri Erciyes takımıydı.Samsunsporlu oyuncular '' biz bu maçı niye oynuyoruz,oynamasak ne olurdu,niye ben oynuyorum,sahada ne işim var '' der gibiydiler.

Maça çıkarılan kadroya baktığımızda önceki maçlardan tek fark Alperen'di.AS(!) kadro sahadaydı.Zaten böylesine maçlara da aslarla çıkmak lazım.Gençlere ne hacet?Ne lüzumu var ki onların oynamasının,tecrübe kazanmasının.Önümüzdeki sene bizim Burhan,Erdi,Ertuğrul gibi gençlere ihtiyacımız mı var ki onlara şans verelim.

Şimdi sezon bitti.Taraftar,basın,şehir beklemeye başladı.

Herkeste aynı tedirginlik , aynı soru:
Ne olacak bu Samsunspor'un hali?
Yönetim devam edecek mi etmeyecek mi?
Teknik heyet nasıl olacak?
Transfer yasağı kalkacak mı kalkmayacak mı?
Tüm bunların cevabı başkanda.
Sayın başkan umarım bu kez geç kalmaz.