Hayat upuzun bir yol. Bu yolun en önemli ve en değerli iki dönemi; Hayatın başlangıç dönemi ve son dönemidir. Yapı itibari ile bu iki dönem, birbirlerine çok benzer. Evet, çocuklar ve yaşlıların birbirlerine çok benzediği doğrudur. Hayatına yeni başlayan bir canlı çevresindeki kimseyi tanımaz aynı şekilde hayatının son dönemlerine giren kişi de çevresindeki birçok kişiyi eskisi gibi tanıyamaz. Her iki durumun da en büyük ortak özelliği, yabancı bir dünyada yapayalnız olmalarıdır. Yaşlılar için dünya çok değişmiştir. Çocuklar içinse dünya zaten çok değişiktir. Her iki grup da yetişkinlerin bakımına muhtaçtır. Ancak topluma baktığımızda, çocukların korunup kollanmasına kıyasla yaşlılar neredeyse hiç korunup kollanmaz.

Demans(Bunama); Beyin hücrelerinin hasarına ve kaybına yol açan bir hastalıktır. Bu hastalık sonucu bireylerin hafıza (bellek), dikkat, konsantrasyon, planlama, düşünme, konuşma gibi zihinsel fonksiyonları ve duygulanımları olumsuz yönde etkilenmektedir. Doksan yaşında demansı olan bir hastanın kızı ve oğlu ile bir aileterapisi görüşmesinde bulundum. Hastanın ailesi annelerinin nerede bakılacağı hakkında bir karara varamamışlar. Demans olan teyzemizin hastanede yaptığı bir resmi çocuklarına gösterdik. Heyecanla ''Ne olur bu resmi bize verin saklamak istiyoruz'' dediler. Bir an kendimi üç yaşındaki bir anaokulu çocuğunun ebeveynleri ile konuşuyor gibi hissettim. Hastanın şikayette bulunulan genel profili inatçı olması, asla söz dinlememesi, çok fazla kendisi ve çevresi hakkında soru sorması, genellikle geceleri uyuyamaması, tek başına hiçbir yerde yalnız kalamaması ve sürekli korkmasıydı. Doksan yaşında olan bu teyzemizin aslında üç yaşındaki bir çocuktan hiçbir farklı yoktu.

İleri yaşlarda görülen demans (Bunama) ile birlikte en çok komorbite (birlikte görülen) klinik hastalık depresyondur. Bu sebeple depresyonun görülme sıklığı ileriki yaş gruplarında da oldukça fazladır. Demans depresyon ilişkisi şu şekilde olabilir; demans her ne kadar depresyonla karışsa da depresyon demans hastalarında da görülebilir. Bu kişininhastalığını daha da ağırlaştırabilir. Bunun dışında uzun sürmüş depresyon demans gelişimini kolaylaştırır. Tüm bu nedenlerle ileri yaşta depresyonun önlenmesi zihinsel fonksiyonları korumak, zihinsel fonksiyonları sürekli canlı tutmak ve geliştirmek adına önem taşımaktadır. Aynı, dünyaya henüz yeni adım atmış bir çocuk-bebek gibi yaşlı bakımı da büyük bir özveri ister. Bir çocukla, yaşamın ileriki dönemlerinde hatalar ya da yanlışlar ile ilgili telafi yapılabilir. Ancak, yaşlılık köprüden önceki son çıkıştır. Kıymeti bilinmesi gereken en önemli ve son yaşam dönemidir. Haftaya yaşlı bakımının nasıl yapılması gerektiği ile ilgili devam edeceğiz. Mutlu pazarlar.