Turizm, hep söylediğim gibi sadece konaklama işi değildir. Turizm insanın kendisini yenilemesi için fırsattır. Rekreasyon diye adlandırılan kavram içeriği gereğince, kişi kendisini gerçekleştirecek aktiviteler yapmak ister. Bunu açık havada parklar ve bahçeler veya dışarda gerçekleştirilecek olan aktiviteler aracılığı ile yapabileceği gibi içerde yani kapalı ortamlarda da yapabilir.

Turizmde bu sene yaşanan sıkıntı ile beraber daha sıkça tartışılan kavramlardan bir tanesi Türk turistin erken rezervasyon yapmadığı ve bu yüzdende de tatil paketlerini daha pahalıya satın aldığı oldu.
Bununla birlikte yerli turistin de en büyük şikayetlerinden bir tanesi tatil fiyatlarının yabancı turiste göre daha pahalı olması idi. Başka bir anlatımla yerli turistin yabancı turiste göre daha pahalıya tatil satın alması idi.
Turizmci haklı olarak kendi penceresinden bakıyor. Onlar tesislerini tur operatörleri de turlarını daha önceden satmak istiyor. Bu şekilde gelir gider tablolarını önceden görebilme olanağına sahip oluyorlar idi.
Yerli turist açısından ise duruma iki şekilde bakmak mümkündür. Özel sektör çalışanları ve kamu sektörü açısından duruma bakmak mümkün. Özel sektör çalışanları tatillerini bir yıl önceden veya aylar öncesinden planlama şansına maalesef ki sahip değil. Çünkü sektörün ve piyasanın dinamikleri, onların aylar öncesinden tatil planı yapmasına olanak sağlamıyor.
Kamu çalışanları açısından da aslında durum çok farklı değil. Çünkü devlet dairesinde çalışan insanlar şeflerinden veya amirlerinden 1 yıl sonrası için izin alma şansına çok da sahip değil. Bu şekilde bir talebi olan kişiler muhtemelen izin zamanı gelsin o zaman konuşuruz şeklinde bir cevap ile karşılaşıyorlardır. Daha uzun tatile sahip olan öğretmenler ve bazı serbest meslek mensupları da elde ettikleri gelir düzeyleri açısından konaklama tesisine gitme şansına maalesef ki birçoğu sahip olamıyor.
Her iki durumu beraber değerlendirdiğimiz durumda, turizmciler açısından yerli turist pek cazip gözükmüyor. Son 5 yıldaki trendler incelendiğinde ise erken rezervasyon kültürünün yavaş yavaş arttığını gösteriyor. Bu da gerek özel sektör açısından gerekse de kamu çalışanları açısından bazı şeylerin rayına oturduğunun göstergesidir.
Turizm, bizim son 30 yıldır tanıştığımız ancak belki de son 15 yıldır öğrenmeye başladığımız bir olgu. Bu olguya yavaş yavaş alışıyoruz. Turisti kazıklamanın son derece normal olduğu bir durumdan onların bizim misafirimiz olduğu gerçeğini kavradığı duruma gelmemiz kolay olmadı. Bu yüzden turizm meselesinin anaokulundan başlayarak insanlara doğrusunu anlatır isek o bireyler büyüdüğü zaman ancak sektörde taşlar yerine oturur ve biz de turizmden hak ettiğimiz payı alırız.