Belki bir gün
birileri
Samsun'da o gecede neler yaşandığının
kitabını yazmaya
kalkışırsa;
onlara yardımcı olmak
için tarihe not düşmeye devam ediyorum...
Hatırlanacağı gibi
o gün golf sahasının açılışı
vardı...
Törenden sonra
Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç,
Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu,
Vali İbrahim Şahin,
Büyükşehir Belediye Başkanı
Yusuf Ziya Yılmaz,
Gençlik ve Spor Bakanlığı
Müsteşarı Faruk Özçelik
ve Müsteşar Yardımcısı
Kamuran Özden
Batıpark'taki bir restorandaydı...
Darbe girişiminin
öğrenilmesinden sonra, "Valilik binasına gitmek" istenilince;
Vali Şahin,
"daha güvenli" olduğu için
konağa
geçilmesini teklif etmişti...
Çünkü, konağın çevre duvarları
yüksekti. Ayrıca,
güvenlik önlemlerini almak
daha kolaydı...
Dünkü yazımda
anlattığım notları
bugün tekrarlamayacağım elbette...
Ancak, o gecenin
çok önemli bir detayını
sizlerle paylaşmak istedim...
Ankara'da TBMM binası,
Gölbaşı'ndaki
Özel Harekat Polis Merkezi ve Yenimahalle'deki MİT
Müsteşarlığı
yerleşkelerinin
bombalandığı saatlerdi...
Bu sırada, Samsun Garnizon Komutanı da
Vali Şahin'in
telefonlarına çıkmamış,
mesajına cevap yazmamıştı...
Kritik zamanlardı...
Telaş ve merak vardı...
İstanbul'da ve Anadolu'nun her yerinde halk sokaklardaydı...
Darbecilere karşı direniyordu...
O sırada, biri Bakan Kılıç'a
"Konaktan ayrılıp, benim bildiğim güvenli yerlerden birine gidelim"
teklifinde bulundu...
Orada değildim ama
iyi niyetle
söylendiğinden asla
şüphe etmediğim
bu teklif karşısında
Çağatay Kılıç'ın
nasıl bir tavır sergilediğini
anlatabilirim...
Ancak bu defa gözleriyle birlikte
sözleri de büyümüştür...
"Hayır" der. "Milletle birlikte
meydanlarda olacağız."
Bu sözler, oradaki herkesin
cesaretini daha da
kuvvetlendirir...
Ve Cumhuriyet Meydanı'nda
demokrasi nöbetinin ilk
coşkulu gecesi de böylelikle
başlamış olur...

Not: Bir süre tatil yapacağım. Yeniden görüşmek umuduyla...