Maalesef Türk tarihini okumuyoruz ve bilmiyoruz. Batılılar ise bunun çok iyi bildikleri için değişik yöntemler kullanarak, Milletimizin arasına nifak sokmak için uğraşıyorlar. Batı değişik şekillerdeki uygulamalar ile Arapları, birbirine düşman gruplar haline getirmede başarılı oldu. Vahhabilik, Bahailik ve diğerlerini ortaya koyarak onları birbirine düşman gruplar haline getirdi. Parçala, böl ve yönet metotları, onlar arasında geçerli oldu. Burada en çok kullandıkları husus ise, Osmanlı düşmanlığı idi. Düşünebiliyor musunuz, 400 yıldan fazla süre içinde İslamın kılıcı olmuş, aynı dinden Türklere karşı, Batının yanında, onlara yardım ederek, Türkleri arkadan vurmuşlardır. Sözde Osmanlıların, Arapları sömürdükleri tezi üzerine kurulu tezlerinin, içinde bulunduğumuz zaman içinde nasıl iflas ettiği ve asıl Arapları sömürenlerin, başta ABD olmak üzere, Batılılar olduğu ayan beyan ortadadır. Tüm bunlara ilave olarak da Batının güdümünde Türkiye'yi kendilerinin yarattığı bataklığa çekmek istemektedirler.
İçinde bulunduğumuz ağustos ayı Türklerin tarih boyunca zaferlere imza attığı bir aydır. 30 Ağustos 1922 ise bunun sonuncusudur ve emperyalistlerin Türk tokadını yedikleri tarihin 94'üncü yılıdır. TSK'ye yine bu ayda bir görev daha düşmüştür. Cerablus'a girerek, Türkiye'yi rahatsız eden IŞİD ve PYD'ye haddini bildirecektir. Eğer Türk dış siyasetinde birçok hatalar üst üste gelmese idi, özellikle de Rus uçağı düşürülmemiş olsa idi, Türkiye, Ortadoğu'da haklı olarak işgal ettiği yerde olacaktı. Yalnız, her şeye rağmen; bütün kalbimle inanıyorum ki, TSK verilen görevi harfiyen yerine getirecektir. Türk ordusu; içinde bulunduğu hal ve durum ne olursa olsun, dirayetli komutanların idaresinde mucizeler yaratmış ve yaratacaktır. Elbette, bu FETÖ'nün komutanları ile olamazdı. Onlar, çalıntı sorularla yukarılara tırmanmış ve Türkiye'yi haçlılara teslim etme görevini üstlenmişlerdir. Bunun içindir ki, Güney Doğu'daki terör olaylarında da PKK'nın yanında görev alarak, istihbaratı onlara vermişler, bu yüzden binlerce Mehmetçik şehit olmuştur. Hainliklerin en önemli olanlarından birisi de budur.
Fethullah Gülen, bir Batı projesidir ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin canevine uzanarak onu yok etmeye yönelik harekettir. Bunu zaman zaman yazılarımda hep dile getirdim. Elbette, bu yüzden tepki de almışımdır. Özellikle, içine yerleştirdikleri FETÖ'cü elemanları ile ordumuzu güçsüz bırakmayı amaçlamışlardır. Ergenekon soruşturmaları ile, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilklerine bağlı olan yüksek rütbeli general ve subaylar ekarte edilerek, yerine FETÖ'cüleri yerleştirme yoluna gitmişlerdir. Bugün büyük oranda FETÖ'cülerden temizlenen Türk ordusu, kendisine verilen görevleri üstün başarı ile yapacaklardır. 'Türkün Ateşle Sınavını' başarı ile vereceklerdir. Çünkü 'O' Ordu, Tuğrul Beyin komutasında Dandanakan (23 Mayıs 1040), Alpaslan'ın komutasında Malazgirt (26 Ağustos 1071), daha birçok savaşta zaferler kazanmış, Çanakkale(1915-1916)'yi kazanmış, Mustafa Kemal Paşa'nın komutasında 7 düvele karşı verdiği İstiklal Savaşı sonunda düşmanları denize dökmüş bir ordudur. Batı, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığının teminatının TSK olduğunu çok iyi biliyor. Fakat, Türkiye'de bazı mahfiller, Bu gazi ordunun aleyhinde yapmadıkları ve söylemediklerini geri bırakmıyorlar. Garip olan şudur ki, bu hainlerin mevcudiyeti ve yaşamları yine, bu ordu sayesindedir. TSK yine bu ateşle olan sınavını verecek, iç ve dış düşmanlarına tokadı indirecektir. '30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun, hükümranlığımız daim olsun'.Saygılarımla.