(ŞAİRLERİN DÖRTLÜK VE DİZELERİNİ DİNLERKEN…)

Sorma çocuk!

Hali harap yılları

Bir baştan bir başa nasıl koşar

Yerinden bin adım önde pürtelaş gençliğim

Yorma çocuk!

Acılardan örülmüş yüreğine soramazsın

Buz kesmiş yılların hesabını

Ben sana mecburum

Sen de bana

… diyordu Dilek Hokkaömeroğlu.

***

Mısırlı şair Ola Mansour :

Dinimiz, dilimiz ayrı olsa da

İnsanız hepimiz acımız birdir

Bir gün ölüp kalbim dursa da

Dünyada gözyaşı hüküm sürmesin.

***

Zagata şehrinde doğan şair Benzer Aleeddingızı :

'…

Tanrım!

Öyle bir yağdır ki yağmurunu

Yeryüzünde ne varsa yıka temizle damlalarınla

Belki o zaman paklanır dünya

… '

***

Larnaka doğumlu şair Bedia Balses:

'Düzeni tırtıl kadar bile sahiplenip, koruyamadığına

Ağla!'

***

Tokatlı şair Nagehan Keskintaş:

'Geçiyorum küllere basa basa / Sırat köprüsünden / Onlarsa cehennemden.'

***

Söylenen şiirlerin arasında Kırgızistanlı Çolpanay Nazaralieva ve arkadaşlarının zarif dans gösterileri yer aldı.

Sahneye değişik ülkelerden sanatçılar gelmeye devam etti…

Özbekistanlı Nigara Khodzhamberdieva, Nergis Davidova,Nigora Khodzhamberdieva, İranlı Türnaz Altınsoy, Ramin Maragalı, Suriyeli Amani Mohammed Gazi Dweidri,Türkiyeli Ayşe Kaygusuz Şimşek, Doğu Türkistanlı Doç. Dr. Erkin Emet, Kazakistanlı Ğalım Kuralbayulı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden Nazime Balses mikrofona davet edildiler…

Şiirleriyle, türküleriyle, ve de dansları ile Uluslararası Neyzen Tevfik Sanat Şölenine renk kattılar.

***

Ne yazık ki söylenen bazı şiirlerde şiir yoktu!

Sanki hep nesir vardı.

Oysa hiçbir şair şiirde nesire düşmemelidir.

Çünkü şiir, nesir değildir.

***

Mikrofona Türkiyemizin Ordu ilinden Şair Yılmaz Demir davet edildi. 'Veresiye Defteri' şiirini seslendirdi:

Yan dairede oturan kadın

Sabahları erken kalkar,

O şen sesiyle uyandırırdı beni.

Ara sıra balkonda görünür,

Kaybolurdu zamansız.

Meğer yalnızlığı severmiş

Sonradan anladım.

Evlendi taşındı buradan,

Sesi hala kulaklarımda yankılanır.

Mahalleli tanımazdı onu,

Sadece bakkal bilirdi adını;

Veresiye defterinden'

***

Evet, günümüzde pek bakkallar da kalmadı!

Gelecekte, süper marketler de kalmayacak!

Alışverişler, beynimize yerleştireceğimiz mini çiplerle yapılacak…

Hayat daha da kolaylaşacak…

İnsan ama insan olmak daha da bir öne çıkacak…

Gelecekte dünyamız savaşsız ve sömürüsüz bir yer olacak…