Değerli dostum, gazeteniz Haber'in Genel Yayın Yönetmeni Sayın Osman Kara ile birlikte 4 Nisan Perşembe günü Atayolu'nun, Havza sonrasında inceleme gezisi yaptık.

Türk Tarihi Kurumu Kütüphanesinde, Harita Genel Müdürlüğü arşivinde, Osmanlı arşivinde ve Milli Kütüphane arşivlerinde Osmanlı dönemi haritaları üzerinde bir çalışma yapmaktaydım.

Türkiye tarihi coğrafyasını anlayıp yazabilmem için işe yarar harita ölçeği 1/500.000 ve daha küçük ölçekli olanlardır.

Osmanlı ülkesine bu ölçeklerde harita üretenler; baba Heinrich Kipert ile oğlu Richard Kipert 'tır. Birinci Cihan ve İstiklal savaşları esnasında ülkemizin batısı için Osmanlı Ordusu harita komisyonu marifetiyle daha küçük ölçekli haritalar çizilmiştir. Bu konuda çok özel gayretleri olan Haritacı Tuğgeneral Mehmet Zeki emrinde ki Haritacı Albay Mehmet Şevkidir.

Daha sonra başarılarına ve fedakarlıklarına ilaveten, savaş zamanı çizdiği haritalar ile bir destan yazan Mehmet Şevki Paşa'mız tarihimize harita paşası olarak geçmiştir.

Mehmet Şevki Paşa hakkında daha sonraları birkaç makale yazacağım sözünü vererek konuma döneyim.

Osmanlı toprağının ¾ ü kadar ki sahanın işe yarar haritası 1/400.000 ölçekli Kipert haritalarıdır.

Mustafa Kemal 'in İstanbul da üzerinde çalıştığı haritalar bu haritalardır. Çünkü 9.Ordu Kıtaatı sahası için askeri amaçlı kullanılacak başka harita yoktur.

Bu haritada tüm yolar ve yollara yakın yerleşimler hatasız belirtilmiştir. Biz de 100 yıl evveline giderek Atayolunu bu haritadan takip ettik.

Mustafa Kemal ve karargahı; 12 Haziran 1919 günü Samsun-Amasya yolunun, Havzanın Memduhiye köy altı kısmına kadar Havzalılar eşliğinde yol alarak buradan uğurlanmıştır.

Havzadan sonra birinci köprü geçildi, biraz sonra uğurlama yapıldı. Teşvikiye un değirmeni üstünden Tersakan çayına inildi. İkinci köprüden bu defa sağ tarafa geçildi. Bir miktar yol aldıktan sonra engebeli arazinin dik şeklinin dereye inmesi ile zorunlu olarak yol tekrar sol sahile geçti..

Yani Havzadan itibaren buraya kadar 4 adet köprünün varlığını ve yolları elimizde ki Kipert haritasında gördük.

Bu nokta 100 yıl önce çok önemli bir kavşaktı. Sebebi şudur:

Çektik vadisi kervan yolu Derinöz deresi çatmasında ikiye ayrılır:

Birinci kol; Merzifon'a ve alternatif yol olarak Amasya'ya giden yoldur.

İkinci kol ise Beşgöz kavşağında sola dönerek Derinöz vadisi içinden tepeye tırmanır.

İşte bu ikinci kol, Samsun-Amasya Atayoludur.

Bilgi ve tanıtım levhaları dikilmiştir. Aynı yatırım Amasya arazisinde yapılmalıdır. Amasya İl Özel İdaresi görev sahasına isabet etmektedir.

Beşgöz Değirmeni; Havza- Amasya yolu ile Havza-Merzifon yolunun kavşağındadır. Kavşak olması sebebiyle Osmanlı Ordusunun Menzil noktası olması kararımız en makul savunulabilir görüş olmalıdır.

Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde DH. KMS.48-38-0; yer numaralı ve özeti '' Vehip Paşa tarafından satın alınan Beşgöz Un fabrikasının suret-i mubayaasının sorulması ''şeklinde olan belgeden Beşgöz Un Fabrikasının Osmanlı Ordusunun en azından hissedarı olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca da Osmanlı Ordusunun Havza-Amasya-Merzifon arasında yer alan kervan yolunda ki menzil subayı da burada görev yapmış olduğu kararı çıkar.

Osmanlı'nın eski Bahriye Nazırı Rauf Orbay ile 20.Kolordu Kumandanı Ali Fuat Cebesoy anılarında; 18 Haziran 1919 günü Çeltik boğazına gelindiklerinde, Menzil Noktası Subayından, Mustafa Kemal Paşa'nın buradan geçerek güneye gittiğini öğrendiklerinden bahsederler. Bu cümleden de menzil subayının Mustafa Kemal Karargah araçlarını gördüğü sonucu çıkar. Mustafa Kemal'in Karargahının, Derinöz vadisi dağ yolunu kullandığına göre Menzil subayının Rauf Orbay ifadesine göre de Beşgöz değirmen noktasında olduğu kararı oluşur.

Demek ki Rauf Orbay ve Ali Fuat Cebesoy' ve ekibinin 18 Haziran gecesi Beşgöz değirmeninde geceledikleri kesin kararına varılabilir.

Anılar, belgeler ile zamanın haritasını birlikte kullanınca mühendisçe görüşüm bu şekilde oluştu. Ama millet adına karar vermeye yetkili olanlar bu konuda uzman olan ilim insanlarımızdır. Benim haddim bu kadar,