TFF 1. Ligi'nin 3. haftasını bir deplasman, iki iç saha maçıyla geride bırakırken, bir mağlubiyet ve iki beraberlik elde ettik. Galibiyetle tanışamadığımız gibi üç haftadır golle de tanışamadık.

Ligin en az gol yiyen takımı olurken, aynı zamanda gol atamayan tek takım biziz. Sergilediğimiz futbol her ne kadar göze hoş görünse de gol olmayınca 90 dakika sonrası ortaya çıkan netice üzücü oluyor.
Bir Sivasspor maçıyla Süper Lig'e veda etmiştik. Dört yıl aradan sonra bu kez Sivasspor 1.Lig'e düşer ve kader iki takımı 19 Mayıs Stadı'nda karşılaştırır. Düştüğümüz sezonun şokunu halen atamayan taraftarın gözünde bu maç intikam niteliği taşır.
Transfer yapamadığı gibi elindeki önemli silahları da kaçıran Samsunspor'un kısıtlı kadrosu karşısında Süper Lig kadro iskeletini koruyan Sivasspor, şüphesiz maçın favorisiydi. Maça da inanılmaz bir tempoyla başlayınca ilk beş dakika, eyvah bitmez bu 90 dakika demedik değil.
İlk yarı sonlarına doğru dengeyi sağlarken ikinci yarıda da zaman zaman üstünlüğü sağladık. Rakip de kırmızı kart sonrası 10 kişi kalınca ibre bize dönerek maçın favorisi taraftar desteğiyle bu kez biz olduk.
İşte burada hoca faktörü ortaya çıkar.
Rakibin kırmızı görmesi, Engin Hocanın elini ayağını dolaştırmış ki kendisi de bunu kanıtlar açıklamayı maç sonu basın toplantısında yapmış zaten.
Bir müsabakada oyunun gidiş hattına göre mi oyuncu değişikliği yapılır yoksa standart dakikalarda mı yapılır bunu anlamış değilim. Yine gecikme, yine yanlış tercihler, geçen hafta Burhan hakkında yaptığımız sitemin doğruluğunu gecikmeli de olsa bu hafta gördük.
Gol sıkıntısı yaşayan bir takımın forvet oyuncusu on sekizlik kadroda var ama forma şansı verilmiyor. Enes Keleş gibi yetenekli oyuncumuza neden şans verilmiyor.
Neymiş gençmiş... Neymiş tecrübesizmiş... Peki kaç yaşında Enes Keleş, 19 yaşında.
Peki biz Süper Lig'de 19 yaşında bir Ekigho'ya bel bağlamadık mi?
Boş kalelere gol kaçırmasına rağmen katlanmadık mı?
Yine 19 yaşındaki bir Aminu Umar'a bel bağlamadık mı?
Eeee tutturmuşuz forvetimiz yok, forvetimiz mi yok. 'Yoksa elindeki oyuncuyu oynatacak cesarete sahip hoca mı yok' diye düşünmeden edemiyor insan.
Canberk Aydın ve Ümit Milli Takımda geçen hafta iki maç oynayan Ercan Yazıcı'yı kutlarım. Maçın adamı olarak ayırt etmeden ikisi derim. Murat Gürbüzerol bu sezon şaşırtmaya devam ediyor. Muharrem Efe keza öyle. Ama oynanan ve sergilenen oyun, aslında gelecek için umut veriyor. Alperen yine bekleneni veremiyor.
Haftaya Mersin İdman Yurdu deplasmanı yine çok zor geçecek. Engin Hoca 'kaliteli bir takımdan aldığımız bir puan beni mutlu etti' diyor Sivasspor için. Peki hocam bu ligde kaç tane kalitesiz takım var. Her maç hedef bir puan mı olacak? Ya peki sonra sonumuz ne olacak... Saygılarımla...