Her haftaya yeni umutlarla başlıyor, şeytanın bacağını kıracağız dedik bu kez Mersin deplasmanında kırmızı şeytanlara farklı mağlup olurken, yine hüsrana uğradık.

Samsunspor'da neler oluyor adeta eriyor bitiyor bir markanın yok oluşunu izliyoruz. Geç alınan kararlar, camiayı tükenişe sürüklüyor. Konuşunca zarar veriyor oluyoruz, konuşmayanın dilsiz şeytandan ne farkı kalır, eli kalem tutan bir Samsunsporlu, bugün asla susamaz bir tarihin yok oluşuna seyirci kalamaz, çünkü içi yanar.

Mersin İ.Y maçına gelince...
Lige kötü başlayan M.İ.Y transferin son gününde elindeki önemli isimleri tüm şartlarını zorlayarak tutmasını bildi. İki haftadır da meyvesini yiyor.
Maça kötü başladık, gol pozisyonu bulmamıza rağmen son vuruşlardan sonuç alamadık. Nedir bu stres anlamak mümkün değil. Üç haftadır övgüler yağdırdığımız defans, üstüste hatalar yaparak çok pozisyon verdik.
Engin Hocada hatalar zinciri devam ediyor. On birde görev verdiğin bir oyuncu, dört hafta üstüste kötü performans sergilemez. Murat Gürbüzerol'u anlamakta güçlük çekerken hocaya hiç anlam veremiyorum bu konuda. Yine ilk iki hafta övgüler yağdırdığımız genç Ramazan, üçüncü hafta bir hata yaptı diye önce oyundan aldın, dördüncü hafta yine kesik attın. Bir defa hocam ne sen güveniyorsun bu çocuklara ne de o cesareti verebiliyorsun.

Oyuncuların mevkisiyle dama taşı oynar gibi oynanıyor. Elimizdeki malzeme o kadar da kötü değil, ilk üç hafta direnen ve mücadele eden bir takım vardı, Mersin'de onu da göremedik. Maç sonu hocanın açıklamaları ne olacak diye merak ettik...
Özet olarak...
-Mahalle maçında bile bu kadar gol kaçmaz. Rakip daha istekli öz verili oynadı ve kazandılar. Hakem iyi maç yönetti hatta Mersin'in penaltısı verilmediğini maç arasında gidip söylemiş. Ayrıca rakip takımın bir yöneticisini de eleştirerek, hakemlik yaptığı gibi yöneticilik yaparsa; buraya da pislik bulaştırır dedi..
Yaaa hocam bize ne Mersin'den... Dibe demir attık ya...


Anlam veremediklerim....
- Yıllardır bu takımda banko oynayan Fatih Kılıçkaya neden on sekizde yok..?
- Dört haftadır bir gol atamayan takımda forvet yok denilirken, kulübede oturan hiç şans verilmeyen on dokuz yaşındaki forvet Enes Keleş'in yedekten de olsa sezon başından beri hiç çime basmaması, komik değilmi? Ne zaman oynaması uygundur bunu anlamadık, ya da oynatmayacaksın neden on sekize alıyorsun..?
Samsunspor tarihinin en kara günlerini yaşıyor, takımı çalıştıran son iki hocanın istatistiğine bakar mısınız....
Ümit Özat: 9 maç 0 galibiyet...
Engin Korukır: 4 maç 0 galibiyet 0 gol...
Şimdi Sayn Başkanımız Erkut Tutu'ya sormazlar mı? Bu iki hocaya gösterdiğiniz sabrı bize final oynatmış bir Erhan Altın'a göstermeyerek neden yıldırım hızıyla gönderdiniz...
Sezona Engin Korukır tercihi yaparak başlayan ve halen ısrar eden yönetim şunu bilsin ki Ümit Özat faciasından farkımız kalmadı. Hata üzerine hata yapılıyor, bir aile kendilerini yöneten aile reisinden şefkat bekler, sevgi bekler. Bu birleştiricilik olmadığı gibi bu çocuklar kenar yönetimden adeta ürkmüşler.
Bu takımın omurgası kırılmış,doktoru da Engin Hoca değildir, aynı doktorda ısrarcı olmak; yoğun bakımdaki kan kaybeden hastanın da kaybolması demektir.

Saygılarımla...