Samsunspor tarihinin en kötü dönemini yaşıyor hiç şüphesiz.

Boynu bükük kardeşinin..! Boynu bükük abinin..! Boynu bükük annenin babanın, Samsunlumun..!
Boynu bükük gurbette memleketi burnunda tüten Samsunlumun.

Yüzler gülmüyor, ne evde ne işte ne sokakta ne de caddede. Samsunspor sevdası yok oluyor bu şehirde.

Bir baba okulunda dalga geçilen evladına cevap veremiyor. İşte bu bizim sevdamız, işte bu bizim takımımız derken kelimeler boğazında düğümleniyor.

Bu acıyı siz dindireceksiniz, bu şehrin evlatları olarak bu takımı siz şaha kaldıracaksınız. Belki görmüyorsunuz belki duymuyorsunuz, şunu biliniz ki bu takıma gönül verenler ne evinde huzurlu ne de işinde. Geceleri yastığına başını koyduklarında, uykuları kaçıp sessiz sessiz ağlayanlar var bu tükenişe bu yok oluşa.

Büyüyen hiçbir şey küçülmez fakat büyük Samsunspor taraftarı ulusalın gözünde küçülmeye başlıyor. Bu takım başarılıysa; bu memleket bizi konuşuyor, bu takım başarılıysa, tribünde şovlar başlıyor.

Yıllar sonra ilk defa bu kadar gençle ligde mücadele ediyoruz. Ben inanıyorum bu şehir sizinle şaha kalkacak, gün gelecek geleceğe sizinle temel atacak.

Bir programcı ya da spor adamı olarak değil, bu satırları içi acıyan sevdasının yok olmasına tahammül edemeyen bir Samsunspor taraftarı olarak yazıyorum.

Kaldırın başınızı yerden...!!!

Bir kişi olabilirsiniz, ama ne olur gözü yaşlı yufka yürekli çocuklarımız için, ölmeden güzel günler görmek istiyorum diyen büyükleriniz için üç kişilik eforla oynayın.

Bu satırları yazarken gözyaşlarımı tutamadım. Bu isteklerimizi ister rica olarak anlayın ister yalvarmak olarak, ama helal süt içmiş siz evlatlar, bunu yapacak kişilikte ve bunu başaracak güçtesiniz.

Günlerce ekranlardan, mikrofonlardan, köşelerden şehrin önde gelenlerine seslendik. Son çare sizlere yalvarmak, son çareyi bu şehrin evlatlarında aramak.

Ben inanıyorum...
Siz bizi mahcup etmeyeceksiniz...

Bugün değilse ne zaman..!
Rabbim size güç kuvvet versin...