"Kazanılmış her tecrübe bir okul bitirmeye bedeldir. "
Bu dünyada en pahalı şey nedir diye sorulsa hemen tecrübe derim. Çünkü, tecrübenin okulu yoktur. O ancak yaşanılarak kazanılabilir.İnsanın tecrübe sahibi olabilmesi için yaşanmışlıklarının çok olması gerekir. Belirli bir eğitim düzeyine gelmeden; belirli alanlarda çalışmadan tecrübe sahibi olunmuyor. Demek ki gençlikte tecrübe olamıyor. Bu durum gençlerin en zayıf tarafını oluşturuyor. Oysa gençlik deyince aklımıza hemen canlılık , heyecan, yerinde duramama gibi haller geliyor. Gençlerin tecrübe sahibi olabilmeleri, belirli bir olgunluk yaşına gelince mümkün olabiliyor. Bu durum dünyanın bütün toplumlarında aynıdır.
Bir memleketin en büyük zenginliği gençliğidir. Gençliğini iyi yetiştirmiş toplumların geleceğinden endişeleri olmaz. Gençliğimizi ilimle, irfanla donatarak çağı ve zamanı iyi algılarsak (okuyabilirsek) gelecekten endişemiz olmaz. Dünyayı yöneten bazı toplumlarda yaşlılık baş göstermiş. Gençliği yoktur. Nüfuslarının çoğunluğu yaşlanmış . Yaşlı nüfus ne kadar tecrübeli olursa olsun durağanlığı temsil ediyor.
Gençlerimizin kıymetini bilelim. Özellikle okumuş gençlerimizde işsizlik oranı yükseklerde seyrediyor. Gençlik demek enerji demektir. Gençlerimizin alın terini toplumsal refaha dönüştürmeliyiz. Memleketimiz insanının refahtan daha çok pay alması çalışmaktan , üretmekten geçiyor. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Çok çalışmalıyız. İlmin nurlu aydınlık yolundan sapmadan emin adımlarla refaha,hakça bölüşüme ve kardeşliğe doğru yürüyeceğiz. Hiç kimse bizi medeniyet yolundan alıkoyamaz. Yeter ki gençliğin değerini bilelim.