Kim; İMC TV'nin
kapatılmasına "Basın özgürlüğü"
gerekçesiyle karşı çıkıyorsa,
ya bu kanalın
yayınlarını hiç
izlemedi
ya da gaflet içinde...
Başka izahı yok!..
Güneydoğu Anadolu'da
hendekler kazıp,
bombalı araçlarla
polis ve jandarma
karakolları ile lojmanlarına
saldırı düzenleyen,
keskin nişancılarla
yüzlerce asker ve polisimizi şehit eden
teröristlerin
kalkışmasını
açıktan savunan
İMC TV
gibi bir kanal,
dünyanın neresinde olursa
olsun kapatılır...
Geç bile kaldık...
Niye mi?..
Bakın; 27 Eylül 2015'te
"Bilen var mı?.."
başlıklı köşe yazımda,
açıktan açığa
terör propagandası
yaptığı halde,
sessiz kalınmasını
eleştirmiştim...
İşte o yazı:
" Önceki akşam,
Turkcell TV portalında
yer alan
(adını özellikle vermiyorum)
TV kanalının haberlerini izlerken,
hayretler içinde kaldım...
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki
olayların verildiği
kanalda,
Tunceli'nin adı
"Dersim"
diye geçiyor...
İki teröristin
polis merkezine
yaptığı saldırı
öylesine ters verildik ki;
güvenlik güçleri
durup dururken
çatışma çıkardı...
Sandım ki, yoldan geçenlere
güvenlik güçleri ateş etti...
Devam edelim...
Diyarbakır'da yine masum bir
kadın, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucunda
ölmüştü...
Yol kesip, araç yakanlar
sanki güvenlik güçleriydi...
Haberlerin devamında,
Tunceli'de İHD
tarafından gerçekleştirilen yürüyüşe
yer veriliyordu...
HDP'li vekil, bölgeyi "Kürdistan"
diye anlatıyordu...
Okulları, iş makinelerini ve
araçları yakanlar, cankurtaranlara
dahi ateş açanlar,
köprüleri dinamitleyenler
PKK'lı değildi...
Kendi kendime sordum...
Bu ülkede "basın özgürlüğü" denilince
ne anlaşılıyor, diye..
Bunca yıllık tecrübemle söylüyorum...
Bu ülkede, devlete
hakaret etme özgürlüğü
var!..
Hem de devletin sağladığı
imkanlarla...
Bu özgürlük, demokrasinin
beşiği denilen
İngiltere'de bile yok!..
Orada devlet, kendisine
hakaret ettirecek
ve ulusal güvenliğine
zarar getirecek
hiçbir davranışa
izin vermez!..
Şimdi soruyorum...
Türkiye'den başka hangi ülkede,
devlet kendi sağladığı imkanlarla
kendisine hakaret ettirir?..
Ben bilmiyorum...
Bilen varsa söylesin!.."
Aslında İMC TV'yi, basın özgürlüğü adına
savunanların
"gaflet" içinde olduğunu
yazdım ama
içimden
geçen doğru ifade:
"HAİN"dir...