Lütfedip köşe yazılarımıza devam taleplerinizi umursamazlık edemezdim. Önemli zamanlardayız. Ola ki faydamız dokuna dedik ve sizleri çok özlemiş olmayı da saklamayarak sevgilerimi saygılarımı sunuyorum her bir cümlemde. Tekrar hoş bulduk sevgili okur dostlarımız.

Yazılara ara verdiğimiz 3 ay içinde içinde adeta 8 çarşamba biraraya geldi, artık olmaz dediklerimiz oldu maalesef. Kiminin saklı dünyasına ait perdesi yırtıldı, ne kadar kahpeliği varsa göründü. Fethullah adıyla Müslümanlığı, dindarlığı adeta cinayete bulaşmış kirli bir silah haline getirdi. Sığındığı emperyalist döşekten 'Haçlılar sizin inancınıza ibadetinize dokunmaz. Onlardan size zarar gelmez…' diyerek, ilişki boyutunu ne denli yükletmiş olduğunu da Gülen imzasıyla ilan eyledi. Ne diyelim Allah bu ve bunun gibilerden bu milleti uzak eylesin amma velakin bir yanımız kahraman olduğu kadar bir yanımızda bu ve benzerlerine çok kolay kanıyor. Allah ıslah eylesin.

Kiminin de efendim bu süre zarfında ar damarı çatladı ne şerefi kaldı ne de şanı. Boşluğu kendi cemaat mensuplarıyla doldurmaya tevessülden mi bahsedersin, yoksa hiç doğmamış fırsatlar doğmuş gibi puslu havadan istifade etme derdinde rakip gördüğü ya da problemi olan insanları harcamak için telaş içinde mi görürsün hepsi mevcut. Hani diyorum en yetkili ağızlardan şöyle yüksek sesle ' İftiraya maruz kaldıkları tespit edilenlerin hakları mutlaka iade edilecektir. İftira atma suretiyle suç isnat etmeye çalışanlar şu kadar ağır cezalara çarptırılacaklar' gibi tavır netleşse, haklı bir mücadele hakkıyla yerine getirilmiş olacak. Diğer türlü FETÖ zulmünden kurtulalım derken zulmedenlerden olmuş olacağız.

15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece, sizler gibi bizim de canımızı en çok yakan, düşman kuvvetlerinin bile kurşun sıkmadığı Türkiye Büyük Millet Meclisimizin bombalanması olmuştur. Canımızı yaktığı kadar FETÖ mücadelesinin de en haklı gerekçesi, kahpeliğin adeta kanıtı tescillenmiştir. Dolayısıyla verilen mücadelede haksız ithamla karşılaşanların canı acıyacak ama sabretmeleri son derece önemli olacaktır. Bu safhalara gelmiş mücadele elbette beklenen sükûnette tecelli etmeyecektir. OHAL sonrası hukuk içinde telafi imkanları mümkün olabilecektir.

Bugün yaşadıklarımız, gelecekte yaşanmamasını arzu ettiklerimiz için elzemdir. 10 bin km uzaktan gelip Ortadoğu'ya şekil vermeye çalışanlar, kaoslarla düzen kuranlar, tanıdık bildik odaklardır. Onlar Kur'an'da da ifade edildiği gibi önce bozgunculuk yapar sonra da biz düzenleyenlerdeniz diye kenara çekilir hiçbir şey yapmamış gibi davranan kafirlerin ta kendileridir.

Türkiye'ye onların emellerine hizmet etmemenin bedeli ödetilmek istenmektedir. Kimlikli kişilikli bir duruşla 'Hayır Diyebilen Türkiye' var artık. Rahmetli Kamuran İnan'ın ruhu şad olsun. Çok kolay olmadığını, olmayacağını yıllar önce en acı tablolarla gözler önüne sermişti. Bugün Recep Tayyip ERDOĞAN liderliğine beslenen düşmanlık, Bağımsız Cumhuriyet Türkiyesi düşmanlığıdır. Bunu görmemek, bunu klasik sol-sağ çözümlemeleriyle anlamamaya çalışmak, doğru olmaz.

100 yıl sonra dayatılan Sevr'e karşı koyan Türkiye, göreceksiniz çok daha güçlenecek, kendini çok daha fazla güvende hisseden vatandaşlar olacağız. Cumhuriyet Türkiyesi, Atatürk'ten Erdoğan'a Çanakkale'yi geçilmez kılan iradenin ülkesidir ve hep öyle kalacak inşallah.

Düşman güç, odak ve zihinlerle bilerek ya da bilmeyerek işbirliği içinde olanlar; misak-ı milli için, göklerdeki bu bayrak, minarelerdeki bu ezanlar için, çocuklarımız için tehlikenin ta kendisidir.

Bundan dolayıdır ki FETÖ mücadelesi ciddiyetle ele alınması gereken, kaostan düzen kurmaya çalışan yeni dünya zorbalarına karşı verilen bir mücadeledir. Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı verilen bir mücadeledir. Din maskesi yüzlerce yıl olduğu gibi bugün de bu hakikatleri gizlemede sadece bir perdedir.

Verilen bu mücadelede haksızlığa uğradığını gördüklerimiz açısından 'Adalet' beklentisi, elbette oldukça önemlidir, sonunda öyle ya da böyle tecelli edecektir. Çünkü adalet, dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi gibidir. Mutlaka aydınlanacak, karanlık yerler…

Sabır ve anlayışımız bu defa devletimizin geleceği içindir.

Güzel günlere uyanın

Sağlıcakla kalın efendim.