4 Ekim Hayvan Hakları Günü kutlanıyor sözüm ona.
Ülkemizde yeni yeni değer verilmeye. Daha doğrusu verdirilmeye çalışılan bir olgudur 4 Ekim Hayvan Hakları Günü.
Tam da bu günlerde başta Kayseri ili olmak üzere hayvan katliamları basında ve sosyal medyada yer aldı. Yüzlerce köpek zehirlendi ve öldürüldü yaz ayları boyunca.
İlkel kafaların uyguladığı ilkel, vahşi ve medeniyet dışı eylemler izledik ve izleyeceğiz.
Aslında zehirlenenler köpekler değil insanlıktı.
Üremeye kodlanmış bu hayvanlar, istem dışı ürer ve çoğalırlar.
Devlet sokak hayvanlarını 10 - 15 yıl önce kısırlaştırmaya başlamış olsa idi bugün popülasyon kontrol altına alınmış olurdu.
Ancak söz konusu hayvan olduğunda, devletin parası bitiveriyor nedense.
Oysa doğayı ve HAYVANLARI yok saymak; insanlığı da yok etmektir.
Her türlü yaşam ihlalinin karşısındayız.
Kendimizden daha zayıf ve aciz bir canlıya hunharca davranmak eziyet edip öldürmek insanlıkla ve İslam kültürü ile asla bağdaşamaz.
Dinsel, kültürel değerlerimiz bunu elbette ret eder.
Sahipli, sahipsiz işe koşulan, koşulmayan maddi getirisi olan ve olmayan tüm HAYVANLARIN yaşam hakkına saygı duymak zorundayız. Sevmesek dahi saymak zorundayız.
Onları siz değil , sizleri dahi yaratan Tanrı yaratmıştır çünkü .
Temel hak ve özgürlüklere, evrensel normlara uygun insani kurallar içinde yaşayıp paylaşabilmeyi öğrenmek zorundayız.
Çağdaşlaşma adına onların yaşam alanlarını ellerinden aldık zaten. Bizler üreyip şehirleşirken onların yerleşkelerini yok ettik.
Domuzları dahi İstanbul Boğazı'nda yüzdürmeye zorladık.
Aç ve susuz bıraktık. Yok edip öldürdük.
Zavallı ve dilsiz onlarca hayvan büyük acı ve eziyetler içinde can vermeye ölmeye zorlanmaktalar. Asıl ölen ise insanlık onurudur.
Demokrasi her birey için var ise, sosyal toplumun halkaları içinde hep beraber yaşıyorsak,
Hayvan da bireydir.
5199 sayılı hayvan hakları kanunu acilen ceza hukuku kapsamında ele alınmalıdır.
Üstelik hayvan öldürmek ile insan öldürme işlevinin arasında çok ince bir çizgi vardır.
Hayvan öldürmenin bir adım ötesi insan öldürmektir.
HAYVANA eziyet eden potansiyel suçluların psikolojik tedaviye alınmaları bu suçların insanlara yönlenmesi acilen önlenmelidir.
Hayvan hakları tüm dünyada hükümran ve adaletlidir. Gelişmiş ülkelerde mahkemeler, savcılar ağır hapis cezaları vermektedir. Katolonya da boğa güreşleri kaldırılmış.
Çin'de Yulin festivali durdurulmuşken.
Türkiye hayvan katliamlarında da en önde gitmektedir.
Ben bu 4 Ekim'de de yine hayvan haklarını koruyamamış bir birey olarak toplu katliamları şiddetle kınayarak, utanarak hayvanlık aleminden yine özür diliyorum.
Bizi yaratan Tanrı, onları da yarattı.
Doyurulmuş aç bir kedi.
Yuvası dağıtılmamış bir kuş.
Yarası sarılmış sakat bir köpek.
Sizin için yapılmış en güzel "DUA"dır.
SOKAK HAYVANLARINDAN MERHAMETİNİZİ ESİRGEMEYİN Kİ ;
TANRI DA SİZE MERHAMET ETSİN...