Haftalar bir bir ilerliyor. Sekizinci hafta geride kaldı. Üç puanlı sistemde toplam puanımız altı.
Sergilediğiniz futbol iyi de olsa, kötü de olsa futbolun meyvesi olan gol yollarında başarısızsanız sonuca etki edecek golü bulamazsanız; taraftarınızı mutlu edemediğiniz gibi skorbort ve puan tablosu hep iç karartıcı olacaktır.
Bu maç dirilişimiz olsun diyoruz. Peki biz diriliş için taraftar olarak gerekli desteği verebiliyor muyuz ?
Güzel ve güneşli bir pazar günü ne acıdır ki beklenen seyirci çoğunluğunu sağlayamadık.
Küsmüşüz, darılmışız...
Kime küstünüz, kime darıldınız anlamış değilim. Bugün gelmeyen iyi günde de gelmesin mümkünse.
Gaziantep’te uğradığımız haksızlıklardan sonra Osman Hocaya verilen haksız ceza, maçı kulübede izlettirmedi.
İlk haftalarda sergilenen futbolu son haftalarda izleyemiyoruz. Bunun nedeni kadro darlığıyla birlikte sezon öncesi Kızılcahamam kampında bu takım gerekli kampı yememiş. Bu durum tabi ki Osman Hocanın işini zorlaştırıyor. İlerleyen haftalarda daha da zorlaştıracak gibi görünüyor.
İki haftadır Enes İslam tercihini kesinlikle doğru bulmuyorum. Enes Keleş'in bu takıma şu an için daha verimli olacağını düşünüyorum. Enes İslam genç bir yetenek fakat oynatılacak zaman bu zaman değil.
İlk haftalarda övgüler yağdırdığımız gençler dökülüyor. Bunun nedeni az önce söylediğimiz gibi ya yeterli kamp görmemesi ya da kusura bakmayın ama artık ben bu takımın futbolcusuyum havaları gibi görünüyor. Siz öyle diyebilirsiniz ama taraftar icraata bakar.
Stadyumu onurlandıran Samsunumuzun önemli işadamlarından Galip Öztürk’e teşekkür ediyor, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ama isterdim ki en azından Samsunspor için olduğu kadar onun için de taraftarımız bu stadı doldurmalıydı.
Karamsarlığa bürünüp geri adım atarsak, bu takımın eriyip yok olmasına şahit oluruz.
Zaman sabırla destek zamanı.
Saygılarımla...