Maç sonunda Osman Özköylü'nün yardımcısı İlker Püren, 'yavaş yavaş ilerliyoruz' dedi.
Haklı, çünkü kısıtlı bir kadro ile kendilerinden önceki ekibin iyi çalıştırmadığı bir takım var.
Osman Hoca, geldiği günden bu yana sanki sezon öncesi gibi kondisyon çalışıyor.
Kendisi 'geçmişe bir şey söyleyemem' deyip şikayet etmese de Engin Korukır'ın takımı iyi çalıştırmadığı ortada.
Bundan dolayı da Özköylü ve ekibi, hedefine yavaş yavaş ilerleyebiliyor.

Altınordu maçında sıkıldım desem yeri var.
Rakip genç olsa da tecrübeli cinsten. Ne taraftardan ne de baskıdan etkileniyor. Avrupai bir futbol oynamaya çalışıyor ama yetersiz. Samsunspor'un ise kadro gücü belli. Forveti var ama yok. Orta sahada oyuna yön verecek bir oyuncusu yok. Savunma, sadece savunuyor, takımı hücuma taşıyamıyor.
Hal böyle olunca da koşup, mücadele etmekten de başka bir şey elden gelmiyor.
İki takım da iyi olmayınca; maçın da tadı olmadı.
Vasat bir oyun, ama sıkı bir mücadele.
Yine de puan puandır.
Bu durum düzelecek ama devre arasındaki takviyelerden sonra. İlk yarı her maç bu şekilde olur. Her maçın hikayesi farklıdır ama Samsunspor için bu süreçte bir farklılık olmayacak gibi. Denizli maçındaki gibi, atıp savunursak 3 alırız. Yoksa hayal kurmaya gerek yok, ki herkes de bu durumun farkında.