Ortadoğu'daki kaosu ortaya koyan elbette Batılılardır. Bu denklemim çözülmesi bir tarafa daha da karışmasını istemektedirler ve karıştırmak için de ellerinden geleni yapmaktadırlar. Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesi ile birlikte, esas olarak mücadele edeceği grup IŞİD olmakla birlikte, orada PKK'nın uzantıları olan PYD, YPG olduğu gibi, daha ileriye doğru, Beşar Esad'ın güçleri de bulunmaktadır. Bizim kırmızı çizgi olarak ortaya koyduğumuz Fırat'ın batısında PYD yer almakta ve sözde kadim dostumuz ABD'nin himayesinde orada bulunmaktadır. Bu sahada kimin düşman, kimin müttefik olduğu da belli değildir. Yirmi otuz kilometrelik mesafe içinde, kimileri düşman, kimileri dost olabildiği gibi; birbirine düşman olan gruplar, bizim dostumuz veya düşmanımız olabilmektedir. Suriye sınırları içinde, birbiri ile düşman veya dost olan birçok grup bulunmaktadır. Bu alanda kıyasıya bir kör dövüşü sürüp gitmektedir. Irak'ta

IŞİD'in ortadan kaldırılması için Türkiye hariç, 63 devletin güçlerinin savaşını izlemekteyiz. Televizyondaki görüntülerde, bu savaş başıbozukların savaşı olarak ortaya çıkmaktadır. Düzenli bir ordunun ortaya koyduğu mücadeleyi orada görmemekteyiz. Açıkça ifade etmek gerekir ise, gayesi belli olmayan bir mücadele ortaya konulmaktadır. Mücadelenin temelini Peşmergeler meydana getirmektedir. Burada Şii, Haşdi Şabi bu savaşın dışında tutulmaktadır. Bu grubun, IŞİD'den daha zalim bir dini grup olduğu ve Sünnilere yapacağı katliamdan korkulmaktadır. ABD'nin Irak'a müdahalesi sonrasında, Irak'ta gerçek anlamda bir merkezi hükümetin kurulamayışı sebebi ile, İran nüfuzunu genişletmiş ve orada Şii grupları yerleştirmiştir. Bunun yanında ismini bile duymadığımız terör grupları cirit atmaktadır.

Türkiye, Irak'a müdahalede görev alan 63 ülkenin yanında yer almak istemektedir. Yalnız, sözde Irak merkezi hükümeti Türkiye'nin bu grup içinde yer almasını istememektedir. İnsanların aklı ile herhalde alay ediyorlar. Başta ABD olmak üzere bu 63 ülkenin hangisinin izni vardır ve bunun dışında orada bulunmalarının sebebi hikmeti nedir? Açıkça bir şeyi ifade etmek gerekir ise bir devlet ifadesini kullanamayacağımız, Irak'ın leşinin etrafında dönen akbabalardan farkları yoktur. Hepsinin dini imanı petroldür ve bunu elde etmek için de Müslümanları birbirine düşürmek ve onların birbirlerini öldürmelerini istemektedirler. Müslüman kanının aktığı bu topraklarda, petrolü afiyetle götürme çabası içindedirler. Irak'tan yapılan yayınlarda, Osmanlıdan kendilerinin ne çektiklerini bilmiyorum. Yalnız 400 yıl onları haçlılardan koruyan Türklere olan düşmanlıklarını anlamak mümkün değildir. Zira, onlara en çok yardım eden Osmanlılardır. Bunun yanında, gerek Suriye ve gerekse Irak'tan olan göçlere misafirlik yapan Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Elbette, bu kadar iyiliğimizin karşılığı olarak, ihaneti hak ettiğimiz gerçeği de ortadadır. Asla insan olarak Arap ırkına karşı düşman olmadım ve bunu da teşvik etmedim. Yalnız, onlardan tarihsel süreç içinde bir dostluk görmediğimiz ortadadır. Yalnız, Ortadoğu'daki bu kaostan en zararlı çıkan ülke Türkiye olmuş ve olmaktadır. İnşallah bir gün Ortadoğu sükûnete erer ve Arap misafirlerimiz, ülkelerine döner. O zaman görülecektir ki, misafir ettiğimiz bu insanlar, Türkiye'nin en büyük düşmanı olacaklardır. Bu kanı, deneme ile sabittir, Saddam'dan misafir ettiğimiz, 1,5 milyon Kürtlerden PKK'nın doğuşu ve silahlarını bize doğrultmaları gibi. Saygılarımla.