İnsanları etkilemek, onlardaki enerjiye orkestra şefliği yapmak, liderin en öncelikli işi olmalıdır.
Çalıştırıcılık bir sevgi mesleğidir. İnsanları sevmezseniz onları çalıştıramazsınız. İnsanlardaki coşkuyu yönetemezsiniz. Yüreklerdeki bağlılığı oluşturamazsınız. Dolayısıyla insanları kazanamazsınız. Oysa insanları kazanmak büyük bir çaba ve sabır istiyor.
Bir insanın üstün yönünü ortaya çıkarmak, takdir etmek ve cesaret aşılamak suretiyle olur.
İnsanların çalışma zevkini hiçbir şey üstleri tarafından horgörülme ve hoşgörüsüz yaklaşım kadar söndüremez. Bu sebepten tenkit, arzu edilen bir şey değildir. Kimseyi tenkit etmeden, çalışmayı övmenin, çalışana şevk vermenin değerine inananlardanım. Bu yüzden övmeye hazır ama tenkit hususunda çekingenim. Bir şeyi beğenince candan değerlendirip, cömert davranmak gerekir.
"İşi doğru yapana yönetici; doğru iş yapana lider denir."
"Bir değişimin önünde gidenler lider, ortasında gidenler durumu kavramış , sonunda gidenler sürüklenmiş olurlar; ama karşı çıkanlar mutlaka yok olurlar."
İnsanların çoğu kendi ördüğü ağa takılırlar. Tembel, girişimde bulunmama, sorumluluk almada isteksiz, değişime direnç gösterme gibi davranışlar başarıyı değil, başarısızlığı yaratır.
İnsanlardaki ümitleri canlı tutmalıyız.
"Hata yapıldığı zaman yıkıcı şekilde eleştiriye giren bir yönetim insandaki yaratıcı gücü katleder; oysaki şirket olarak büyümek istiyorsak yaratıcı gücü olan çok sayıda insana muhtacız.
Bir liderin büyüklüğü: İnançlarının derinliği, heveslerinin yüksekliği, görüşünün genişliği ve sevgisinin menzili ile ölçülür.