Ne çok da hesabı olan varmış!..
Gazeteci-yazar Hrant Dinkin
öldürülmesiyle birlikte,
herkes eteğindeki taşı döküyor...
Kimlerin ne niyette oldukları
açıkça görülüyor...
Ancak, insanın aklına gelmeyecek
hesapları anlamak mümkün değil...
Dün bir duayen çıkmış,
Samsun İl Jandarma Komutanlığı ile Emniyet Müdürlüğünün
hiç kimsenin hayatını riske atmadan, adeta Tereyağından kıl çeker gibi yaptığı operasyona
gölge düşürmeye çalışıyor...
Yakalamayıp takip etseydiniz, kimlerle bağlantılı olduğunu anlardınız?
Bütün dünyanın izlediği bir olayda,
katil zanlısını 32 saatte yakalamak
neredeyse suç gibi...
Diğer yanda, katil zanlısı yakalandığında
cep telefonuyla çekilmiş ve basına sızdırılmış olan fotoğraf konuşuluyor...
Zanlının, arka fonda Atatürkün Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez yazısı bulunan fotoğrafı...
Önce Jandarma tarafından çekilip, basına verildiği yazıldı...
Oysa fotoğraf, Jandarma Karakolunda çekilmemişti...
Bu fotoğrafın nerede ve nasıl çekildiğini bilen jandarma, dün öğleden sonraya kadar suskun kaldı...
Akşam saatlerinde İHAdan gelen haberde,
Jandarma Komutanlığının açıklaması vardı...
Yapılan açıklamada, söz konusu fotoğrafın kesinlikle jandarmada çekilmediği belirtiliyordu...
Dün bu konuyla ilgili olarak da basın
tarihine geçecek bir çelişkiye tanık olduk...
Sabah gazetesinde Ergun Babahanın köşesindeki yazının başlığı, İstanbulda
Jandarmanın son kahramanı idi...
Sonra ne olduysa taşra baskılarında yani Samsuna gelen gazetelerde yazının başlığı: Polisin son kahramanı...
Amaç nedir, anlamış değilim...
Bu olayda bir derin devlet izi arayanlar,
bu fotoğrafa takmışlar!..
Bu yayınlar, devleti yönetenleri de etkilemiş ki,
Emniyet Müdürü Mustafa İlhanın, jandarma açıklamasından sonra
Ankaraya gitmesi, sanırım bu olayla ilişkilidir...
Devletin kafasını da karıştırdılar...
Bu fotoğrafın çekildiği yer,
Emniyet Müdürlüğüdür...
Jandarmadan sonra zanlı,
Emniyete getirilmiştir...
Elbetteki burada Atatürkün sözleri ve fotoğrafının
asılı olması kadar doğal ne olabilir?..
Asıl mesele, Atatürke tahammülsüzlüktür...
Ağa babaları resmi dairelerden Atatürkün fotoğraflarının
kaldırılmasını istememiş miydi?..
Durumdan vazife çıkarıp, içlerindekini
kusuyorlar...
Fırsat çıktı ya!..
Allah bu millete ve devlete zeval vermesin!..