Bu kadar yüksek apartmanlar, taş yapılar rezidanslar olmadan önce yaşadığımız evler bahçe içinde küçük evlerdi. Her evin mutlaka bir bodrumu olurdu.

Bodrumda genellikle odun, kömür ve eski kullanılmayan ya da atılması gereken döküntü işe yaramaz eşyalar olurdu.

Bodrumlar karanlık , izbe biraz da korkutucu gelirdi bana çocukken.

Hasılı bodrum deyince, karanlık, izbe küf kokularının yükseldiği havasız odalar gelir aklıma.

Şimdi de bir fark yok. Bu kez milletçe Türkiye'nin bodrumuna indik.

Karanlık izbe değişik kokuların yükseldiği yerdeyiz. Türkiye'nin bodrumuna koğuşlandık.

Bilmem bu karanlık ve izbe yerden ışığa açılan bir yol, bir pencere bulur muyuz ?

Belleklerimize çok değişik sloganlar yerleşti.

Şortlu kadın, tekmeleyen adam, kırmızı elbiseli kadın, duran adam…

Ekmek alan çocuk , baklava çalan çocuk , gaz sıkan polis. Oturan adam…

Toma, polis, cop, kurşun, şehit, şahit, savaş Suriye göçmen…

Üstüne bir de FETÖ...

Üstüne bir de cehalizm ve geri kalkmışlık eklersek;

Bir ülkenin bu kadar çok değişik etiketlerle yaftalanması acaba neyi çağrıştırıyor .

İşte hepsi ve hepimiz aynı bodruma tıkıldık.

Seslerimiz bodrumun duvarlarına vurup , vurup bumerang gibi gelip tekrar suratımıza çarpıyor bir tokat gibi.

Bodrumlar karanlıktır. Küflüdür ve izbedir...

Yeri gelmişken ben de yaklaşık bir yıldır Bodrum'da yaşıyorum.

Herkesin yaşamak istediği ya da herkesin hayatında bir kez de olsa gelip görmek istediği bir yer Bodrum.

Oysa Bodrum da artık tükeniyor. Dağ taş göz alabildiğine beton deryası.

Doğal sit alanlarını da yapılanmaya taşa ve betona teslim etme telaşındalar.

Altyapı ve kanalizasyon çökme aşamasında.

Tüketiyorlar Bodrum'u acımasızca. Böğrünü kesiyorlar Bodrum'un..

Yakında son kalan birkaç güzel alanı, yeşili , doğayı da teslim edeceğiz. Çarkın keskin bıçaklarına.

Bodrum'da deniz ağlıyor yavaştan... Bodrum'da yeşil de ağlıyor...

Dedim ya hepimiz bir bodruma tıkılıp kalmışız.

İzbe, karanlık küf kokan bodrumlarda bir ışık bekliyoruz sessizce...

SOKAK HAYVANLARI İÇİN BİR KAP SU

BİR KALP SEVGİ... BİRAZ MERHAMET