Terlik fırlattığı
oğlunun şikayeti üzerine
hakkında dava açılan
annenin
2 yıldan 5 yıla kadar
hapsi isteniyor...
Çünkü, iddianameyi
hazırlayan
Cumhuriyet Savcısı,
terliği "basit yaralamaya teşebbüs"
nedeniyle "silah" olarak
kabul etti...
TCK'yı hukukçulardan
daha iyi bilecek ya da yorumlayacak
durumda
değilim ama
"endişe" içinde
olduğumu da
belirtmek istiyorum...
Kendimi ihbar etmiş
gibi olsam da
ne yalan söyleyeyim
bizim evde
onlarca terlik bulunuyor...
Benim, hanımın ve çocuğun
günlük kullandığı
terliklerin
yanı sıra, misafirler
için olanı da var...
Bu durumda
birden fazla terlik
bulundurduğum
için "silah kaçakçısı"
yaftası yiyebilirim...
Ne yapmam lazım?..
Bu kadar silaha
"bulundurma ruhsatı"
vereceklerini
sanmıyorum...
"Av malzemeleri" satan
bir dükkan ruhsatım olursa
belki işin içinden çıkarım...
Ancak, o da öyle kolay kolay
verilmiyor. Bir yığın bürokratik işlem
yapmam gerek!..
Terlikleri imha
etmekten başka çare yok!..
İşin latife yanı
bir yana da
bu noktaya gelişin
birçok nedeni var...
Anne için 2 yıldan 5 yıla kadar
hapis isteminde bulunan
o Cumhuriyet Savcısı'nın
genç biri olduğunu
sanıyorum...
Bizim yaşlarda olsaydı;
Anadolu'da istenmeyen davranışlarda
bulunan çocuklara;
anne, abla ve kardeşlerin,
bedene
rast gelmeyecek biçimde
terlik fırlatmasının
çok normal olduğunu
bilirdi...
Genellikle annelerin çocuğunu döverek
cezalandırmak yerine
böyle bir refleksle korkutmaya
çalıştığını da...
Böyle bir olay,
gençlik yıllarımızda
geçseydi;
o karakolun
amiri, annesinden şikayetçi olan
genci, "Utanmıyor musun?"
diye azarlar; bir de özür diletirdi...
Sonra da dosya hazırlamadan
ana ile oğlunu
sarmaş dolaş evine yollardı...
Savcının da polisin de
yapacağı bir şey yok!..
AB uyum yasaları
sayesinde
ne polis ne de
savcı
inisiyatif kullanmak
istemiyor...
Çünkü, şikayet edilmeleri halinde,
haklarında
soruşturma
açılmasından çekiniyor...
Bu nedenle de
adliye koridorları,
amiyane tabirle
"dandik"
davalarla
dolup taşıyor...
"Trajikomik" olan
terlik davasının
bu noktaya
gelişi;
Alman, Fransız ve İtalyanın
toplumsal yapısı
dikkate alınarak
hazırlanan
yasalarla, değerlerimizin
örtüşmemesindendir...
Anam yaşasaydı da
kafamda terlik
parçalasaydı keşke...