Samsun Ticaret ve Sanayi Odası'nın,
2 yıl önce Rusya'nın
Krasnodar
kentinde
düzenlenen
"Samsun Günleri"
etkinliklerine
katıldığımda;
en büyük ihraç
ürünü
petrol olan
ülkede
enflasyon
yüzde 35-40'a
çıkmıştı...
Rublenin
değer kaybıyla birlikte
Rus halkı,
büyük bir sıkıntı içindeydi
ve alım gücü
zayıflamıştı...
Döviz bürolarının
önü de kalabalıktı ve
Ruslar dolar
bozdurma
kuyruğundaydı...
Dikkatimi çeken şey,
döviz bürolarının
dışında hiçbir market, restoran, giyim mağazası ve
eğlence merkezinde
dolar kabul edilmiyordu...
Benzer bir şeyi,
1990'lı yıllarda Almanya'nın
Frankfurt
şehrinde
yaşamıştım. 7 katlı dev alışveriş merkezinde
dolarla alışveriş yapmak isteyince,
döviz bürosuna gitmem söylenmişti...
Bunları niye yazdığım
gayet açık...
Bizim memlekette
hangi esnafa gidersen git,
banknotun
sahte olup olmadığı
incelendikten sonra
"Döviz bürosuna git"
denmez ve o para bozulur!..
Simitçi hatta ayakkabı boyacısı
bu dövizi alır...
İhaleleri, kiralamaları,
alım-satımları döviz kuru üzerinden
yapılan bir ülkede,
döviz elbette
prim yapar!..
Türkiye'de üretildiği halde
başka ülkelerin
mallarını ithal etmede
birtakım sınırlamalar
konulmadığı
takdirde de
durum aynıdır...
Hükümet bir yandan yeni önlemler alırken,
STK'ların da
"Doların bozdurulması"
çağrıları, çığ gibi büyüyor...
Bu süreç belki de
hayır getirecek!..
İnanıyorum ki;
Rus ve Alman'ın
kendi paralarına
sahip çıkma bilincine
kavuşursak,
biz de bu cendereden çıkarız!..
Çıkacağız da!..