Devletin FETÖ ile ilişkisi
nedeniyle el koyup,
TMSF'ye devrettiği
bir şirketin
250 milyon dolarının
TL'ye çevrilmesi
konusunda
kayyumlar arasında
çıkan
tartışmanın
kavgaya dönüşmesi;
ülkenin içinde
bulunduğu
sıkıntının
böylesine önemli görevlere
getirilen
kişiler tarafından
bile iyi anlaşılamadığını
ortaya koyuyor...
Türkiye'nin kıskaç altına
alınmak istendiği
bir ortamda,
TMSF'ye ait bir şirketin
görevleri nedeniyle hiçbir yasal
sorumluluğu olmayan
kayyumları,
250 milyon doları
TL'ye
çevirmeyi, tartışma konusu yapıyorsa;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın "Türkiye'yi dövizle çökertmek istiyorlar"
uyarısının hiçbir anlamı yok!..
"Kimin parasını bozduruyorsun"
diyenler, olacaktır elbette...
FETÖ ile bağlantıları
kesin olan
bir şirket,
yasal olarak TMSF'ye devredilmişse,
kasadaki para da
Hazine'nindir...
Bu şirketlere el koymanın
doğru ya da yanlışlığını
tartışmıyorum...
Sadece mevcut yasada,
dövizin bozdurulması
konusunda bir sakınca olmadığı
halde, bu durumun yaşanmasını
utanç verici buluyorum...
Başbakan Binali Yıldırım da
kurumların ihtiyacı dışındaki dövizi bozdurmalarını istedi...
Buna rağmen hala döviz bozdurulması konusunda
devletin kurum ve kuruluşlarında
tereddüt varsa dövizden çok, "içimizdeki İrlandalılar"la
mücadele etmek,
önceliği alıyor...
Allah bu devlete ve millete
zeval vermesin!..
Bu kadar haini olan
bir başka ülke var mıdır acaba?..