Devletin bir yıl daha
tütün alımını sürdüreceğini öğrendiğimde,
Tütün mü kaldı memlekette?
diye kendi kendime söylendim...
Karadeniz Tütün Piyasası açılışlarını
hatırlarım...
Başfiyatın açıklanacağı gün
tütün üreticisi şehre iner,
törenin yapılacağı Tekelin
salonunu doldururdu...
İyi fiyat gelince de
kasketler havaya fırlatılırdı...
Üretici keyiflenir,para harcardı...
Yerli ve yabancı tütün tüccarlarının firmaları
vardı...
Eksperleri, köy köy dolaşırdı...
Tekelle de büyük bir
rekabet yaşarlardı...
1900lü yılların başında
yabancı konsoloslukların Samsunda açılmasının nedeni de
tütündü...
Nerede o eski günler?..
DSP-MHP-ANAP
Koalisyon Hükümeti,AB direktifiyle
bir yığın Piyasa Kurulu
oluştururken, Tütün Piyasası Kurulu nu da ihmal etmedi...
Bir zamanlar Türkiyenin en büyük döviz girdisi sağladığı ürünlerin başında gelen tütün,
hesapsızlıklar nedeniyle Tekel depolarında çürütüldü...
Böylesi büyük stoklar nedeniyle de
tütün para etmedi...
Stoklardaki tütünler ya yakıldı ya da gömüldü...
Türkiyenin stoklarında hala 200 ton tütün
bulunduğu belirtiliyor...
Bir ülke düşünün,döviz sağladığı ürünü
kendi eliyle bitirsin...
Var mıdır böyle başka bir ülke?..
Tütün bitti de buğday sağ mı kaldı sanki?..
O lezzetli Terme pirinci, hormonlu gibi şişik Amerikan baldosuna yenik düşürülmedi mi?..
Köylerde şimdi in-cin top oynuyor...
Yaşanan bu olumsuzluğun
faturasını sadece bugünkü iktidara kesenler,
haksızlık yapmış olur...
Türkiye, doğru dürüst tarım politikaları
üretememekten çok,
teslimiyetçi anlayışların acısını çekiyor...
Salatalık tohumunda bile İsraile mecbur
edilmiş bir Türkiye var...
Daha ne söyleyelim?..
Devletin bir yıl daha tütün alması
neyi değiştirecek?..
Tütün üreticisinin
mutlu olduğu yılları geri getirebilecek mi?..