Dikkatli bakmış olsanız mutlaka görürsünüz.

Çoğu zaman, önlerinden bile geçiyor olabilirsiniz.

Selpak mendil,

Kalem,

Tırnak çakısı,

Yara bandı,

Saç tokası satanları.

İçlerinde genci de var, yaşlısı da.

Kadını da var, erkeği de.

Envanter yapmış olsanız hepsinin parasal değeri belki de 80 – 100 TL.

Sermayesi hepsi bu işte.

O kişi, belki okul harçlığını kazanacak, belki de evine ekmek götürecek.

Ne tür bir derdi ne gibi sıkıntısı vardır kim bilir?

Sonuçta, herkesin kazanı kapaklı kaynıyor işte…

Üzülmek yetmez!

Sosyal sorumluluk sahibi kişilerin yapması gerekenler var bence.

O anda ihtiyacımız olmasa bile bir tane kalem almış olsak ya da selpak peçete.

Beğenmediniz mi?

Her zaman ihtiyacınız olan bir tırnak çakısı.

Ne olur sanki?

Onlardan yapacağımız alışverişin hatırına;

AVM'lerde gezerken bir bardak çay da içilmeyiverse…

Bir üst geçidin köşesine tünemiş yaşlı bir kartal gibiydi,

Dalıp dalıp gidiyordu uzaklara.

Kimseye bir şeyler söylemese de,

Hayatın sillesini yediği her halinden belliydi.

20 tane yara bandı 1 lira diyor yaşlı adam.

Alan yok!

Bu tür manzaraları her yer de görmek mümkün.

Samsun'da,

Adana'da,

İstanbul'da,

Ankara'da,

Van'da…

Bu konuda duyarsız olanlara sormak geliyor içimden;

Sizin hiç mi kanayan yaranız yok?

Kalbinizdeki yaralar kabuk mu bağladı yoksa?