İki gündür Samsun'da bir gaz muhabbeti...
Birbirinden haberi olmayan kurumlar yüzünden bu soğukta tüm Samsun doğalgazsız kaldı...
Üzerine elektrik kesintileri...
Dışarıda kar yağışı...
Bu soğukta içimizi Samsunspor ısıtır dedik, o da olmadı.
Maç öncesine bakarsak, şampiyonluğa oynayan takımın taraftarı gibiydi, Kırmızı-Beyazlı aşıklar...
Tüm Türkiye'ye sevdanın ne liginin ne de sıralamasının olmadığını gösterdiler...
Maçı bir kolumun alçıda olması sebebiyle televizyondan izledim...
Tribünlerden 'En büyük Samsun, şampiyon Samsun' seslerini sürekli duyunca tüylerim diken diken oldu.
Maç boyunca bitmeyen, durmayan bir destek...
Karşılaşmaya gelecek olursak, ilk yarı iki takım da bekledi. Samsunspor'un baskı yediğinde çaresiz kaldığını, savunmada bekleyen rakibe karşı da çözüm üretemediğini gördük.
Çok kolay top kaybetti, oyun akışkanlığını yakalayamadı.
Sivas çok mu iyiydi derseniz, Samsunspor'dan farkı yoktu.
Deplasmanlarda ikinci yarıya kötü başlayan Samsunspor, geleneği Sivas'ta da sürdürdü.
47. dakikada geriye düştü.
Golden sonra baskı arttı, beraberlik golü savunmacı Ousmane ile geldi ama Samsunspor yine durdu, tempoyu düşürmek istedi.
Oyuncu değişiklikleriyle hücum hattını tazeleyen Sivas, ikinci golü attı, bir deplasman daha bize kabus oldu.
Futbolculuk hayatında önemli kulüplerde oynayan ve savunmada görev yapan Osman Özköylü'nün takımının, savunmadaki yerleşme hatalarıyla goller yemesi ilginçtir.
Hocanın bu sorunu çözmesi gerekli...
Kalan iç saha maçları bize kümede kalmaya yeter ama gelecek sezonun takımının kurulduğu düşünülürse, her deplasmanı boş geçmemeliyiz...