Eski adıyla 'Ata Yolu' yeni adıyla da 'Kurtuluş Yolu' projesi 9. Ordu Kıtaatı Müfettişi Fahri yaveri Hazret-i Şehriyari Mirliva Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'dan Amasya'ya geçiş yoludur, Erzurum ve Sivas kongrelerine, 'Milli Meclis'e ve 'Büyük Zafer'e giden yoldur. Bu yolun ulaşım amaçlı ihyası söz konusu değil; ama tarih, kültür ve doğa turizmi açısından düzenlenmesi doğrudur.

Bu yolun başlangıcı Samsun Büyükşehir Belediye Binasıdır, Bağdat Caddesi'nden geçer Kadıköy'den güneye kıvrılır, Mahmur Dağı, Çakallı istikametinden Sivas'a kadar uzanır. Samsun-Amasya-Tokat-Sivas-Malatya-Diyarbakır-Musul ve Bağdat üzerinden Karadeniz'i Basra Körfezi'ne bağlamak üzere planlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Sivas-Samsun arası yapılmış, ötesi yapılamamıştır.

Mustafa Kemal Paşa ve maiyet erkanı da bu yolu kullanacaktır, Anadolu'nun içlerine giriş için. Bu gidiş bazılarının sandığı ve anlattığı gibi ne İngilizlerden ne de Rum çetelerinden-çeteciklerinden kaçıştır, bu gidiş Mustafa Kemal, Kazım Karabekir, Ali Fuat paşalar ve Hüseyin Rauf Bey arasında İstanbul'da aylar öncesi yapılan planların ve verilen kararların gereğidir. Mustafa Kemal Paşa'nın neredeyse daha Samsun'a ayak basar basmaz Kazım Karabekir Paşa'ya çektiği telgraf, Karabekir Paşa'nın da cevabı çok nettir. Kaldı ki, Karabekir, Cebesoy ve Orbay'ın anılarında bütün bunlar uzun uzun anlatılır.

Sözel ya da yerel tarih kalpazanları ve pazarlamacıları (dikkat edilsin lütfen, yerel ya da sözel tarihçiler demiyorum, kalpazanları ve pazarlamacıları diyorum, birincilere lafım yok, lafım ikincilere) Kurtuluş Yolu'nu Kadıköy yerine Unkapanı Yokuşu'ndan geçiriyorlar, bunu da Kadıköy'ün o tarihte Rumlarla meskûn olmasına ve Pontus çetelerinin ilk orada teşkilatlanmasına bağlıyorlar. Çeteciler Mustafa Kemal Paşa'ya suikast düzenleyebilir hatta saldırabilirlermiş, onun için de Mustafa Kemal Paşa ve maiyetindekiler, Kadıköy yerine Unkapanı Yokuşu'ndan geçmişler! Utanmasalar ya da çekinmeseler 'Mustafa Kemal ve arkadaşları çetecilerden korktu' diyecekler.

Hiçbir belgeleri yok, tamamen varsayım, tamamen uydurma ve üstelik akıldan, idrakten uzak ve de Milli Mücadele kahramanlarını daha işin başında üç beş çeteci korkusuyla yolu değiştiren insanlar olarak bilinçaltına kazıyacak vahim bir yanlış.

Mustafa Kemal Paşa, Samsun'a tek başına çıkmadı, yanında her biri cephelerde ölümle defalarca yüz yüze gelmiş ve asla geri adım atmamış kurmaylar ve hepsi özel seçilmiş jandarma erlerinden oluşan elliyi aşkın insanla gelmiştir. Üstelik de Osmanlı Padişahının 'Fahri Yaveri' sıfatı ve Mirliva(Tuğgeneral) rütbesiyle ve neredeyse ülkenin yarısına talimat verebilecek yetkilerle donatılmış olarak. O ve onlar, daha mücadelenin başında yol değiştirmenin ne anlama geleceğini çok iyi bilirler ve asla öylesine bir yanlışa düşmezlerdi, düşmediler de.

Hayatın olağan akışı ispat istemez, olağandışıdır ispat isteyen. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının o güne kadar ve o günden sonra da kullanılan kadim yolu terk ettiğini ispat bunu iddia edenlere düşer. Yoksa maruf yolu takip edenlere değil. Tarihi olaylar birtakım kişilerin vehimden beslenen akıl yürütmeleriyle değil vesikalarla ispatlanır. Ortaya hiçbir belge koymayan, koyamayan tarih kalpazanlarının işaretiyle değiştirilen 'Kurtuluş Yolu' tabelası doğru projeyi daha işin başında yanlışa mahkûm etmektedir.

Yola çıkışta tarihi çarpıtmaya başlayan tarih kalpazanlığı yolculuk boyunca da sürüyor, sürdürülüyor. Onu da yarın yazacağız Allah izin verirse. Ama şu kadarını peşinen söyleyelim ki, Atatürk ve silah arkadaşları ne kaçmışlar ne dönmüşler ne de yollarını değiştirmişlerdir. İnanmış ve yürümüşlerdir. Birilerinin tarihi saptırmasına izin veremeyiz.(Devam edecek.)