Yaklaşan bahar mevsimi ile birlikte cemreler de suya, toprağa düşmeye başladı.

Cemreler, güzel haberlerin temsilcisidir. Ancak cemrelerin gönüllere de düşmesi gerekir.

Memleket toz duman içinde önümüzü ve geleceğimizi göremez olduk.

Hayatımız, beklemeye endekslendi. Hep bir şeylerin sonucunu bekler olduk.

Sürekli ve maksatsız, isnatsız bekleyişler toplumu gerdi ve bezdirdi.

Zaten ahlaki erozyona uğramış bir millet olarak, umutsuzluk adeta karabasan gibi sarıldığımız dayanak oldu. Umutsuzluğa sarılmak ise beraberinde felaketleri getirir.

Bahar temizlikleri, sadece evlerde değil, ilçeler ve şehirlerde de başladı.

Memleketin her köşesinde hayvan öldürme ve zehirlemeler, katliamlar...

Turistik bölgelerde yoğun olmakla beraber Anadolu'nun her yerini katliam bölgesi haline getirdiler.

Kimi belediyeler inkar etse de zehirleme yapıyorlar. Belediyeler yapınca vicdansız ve ruhsuz insanlar da bu işi yapmaktan keyif alıyor adeta.

Pompalı tüfeklerle hayvan katliamı bitmek bilmiyor. Artık her yer Texas.

Olanları, yaşananları gördükçe midem bulanıyor. Ölesiye kusmak geliyor içimden .

Yalnızca bu mu?.. Hayata dair de kusmak hepimizin ihtiyacı oldu.

Bütün bunlar olup biterken Kadir Köker ile yolum kesişiyor.

Kadir 10 yaşında çok fakir bir ailenin çocuğu.

Derken bir sokak kedisine gönlünü kaptırıyor. Aile ise fakir .

" Biz senin karnını doyuramıyoruz bir de kedi besleyemeyiz" diyorlar.

Kadir yılmıyor her gün kedisini kucağına alıp onca yol kat ederek uzaktaki bir alışveriş merkezinin önündeki besleme odağına götürüyor.

Tabii her gün mama bulmak mümkün değil.

Kadir'in ve kedisinin şansına varsa mama...

Şimdilerde Kadir'in kedisinin mamaları benden...

Bu arada kediyi kısırlaştırıyoruz.

Kadir, telefonda ağlıyor iki göz iki çeşme "Kedimi öldürecekler vermiyorlar" diye feryat ediyor

O güzel Kürt şivesi ve çocuk sesi ile konuşurken anlamaya çalışıyorum sözlerini.

O ağlarken boğazım düğümleniyor.

İsyanlarım ve mide bulantılarım sonsuz. Böyle yaşama böyle kaderlere...

Bekliyoruz yine bekliyoruz...

Referandummuş evetmiş ya da hayırmış...

Ne yazar böyle hayatlara böyle yaşamlara…

Evet çıksa ne yazar?..

Hayır çıksa ne yazar?..

Mühim olan sadece insanlık...

Midem bulanıyor ölesiye...

KIŞIN KOYACAĞINIZ BİR KAP YEMEK ;

YAZIN KOYACAĞINIZ BİR KAP SU ;

SOKAK HAYVANLARI İÇİN YAŞAMDIR.

YAŞAMA DESTEK VERİN LÜTFEN